Vücudunuzdaki pH Seviyeleri ve Onların Önemi
Bazı insanların inandığının aksine vücut sıvılarınızdaki pH seviyeleri değişmez. Alkali diyetlerin vücudun pH dengesi üzerinde hiçbir etkisi yoktur. pH dengesi, böbrekler tarafından etkin şekilde kontrol edilen bir şeydir.
Böbrekler, kanı süzmekten ve anahtar iyonların düzeylerini korumaktan sorumludurlar. Sonuçta idrar üretilir ve bilimsel literatür tarafından yaklaşık 7.44 olduğu belirlenen kandaki pH düzeyi düzenlenir.
Alkali diyetlerin vücudun pH dengesi üzerinde etkisi yoktur
Meyve ve sebzelere dayalı alkali diyetler, kandaki pH seviyesini değiştirebildikleri ve böylece bazı hastalıklarla karşılaşma riskini azalttıkları iddiası nedeniyle son zamanlarda çok moda oldu. Ancak, bu iddia tamamen yanlıştır.
Öncelikle düzenli olarak bol miktar sebze tüketmek hiç şüphesiz sağlığınız için iyidir ve belli durumları önlemeye yardımcı olacaktır. Ancak bunun sebebi içerdikleri vitaminler ve antioksidanlardır. Böbrek fonksiyonlarınızla bir ilişkileri yoktur.
Mevcut bilimsel çalışmalar, farmakolojik yöntemlere başvurmadan vücuttaki pH seviyelerini değiştirmenin mümkün olmadığını göstermektedir. Bu muhtemelen iyi bir şeydir çünkü kanınızdaki pH seviyesini değiştirmek, besin geçişindeki ve metabolik süreçlerdeki bozulma nedeniyle sizi öldürebilir!
Peki, alkali diyet sağlığımı iyileştirir mi?
Bir alkali diyetin kesinlikle sağlığınız üzerinde olumlu etkisi olabilir ancak bunun sebebi bazı sağlıklı alışkanlıklar kazanmanıza yardım edecek olmasıdır. İlk olarak bu tür diyetlerde işlenmiş ürünlerden, basit şekerlerden ve trans yağlardan kaçınılır. Çünkü bunlar ‘asidik gıdalar’dır. Bunun yanında ‘temel gıdalar’ olarak adlandırılan taze gıdaların tüketilmesi teşvik edilir.
Beslenme düzenindeki bu değişiklik daha iyi bir şekilde vitamin ve mineral aldığınız anlamına gelecektir. Nature Kardiyoloji İncelemeleri dergisinde yayınlanan bir makaleye göre bunların hepsinin kardiyovasküler sağlığınız üzerinde olumlu bir etkisi olacaktır.
Bunun yanı sıra omega-3 gibi yağlı balık ve kuru yemişlerde bulunan yağ asitlerini yemek de yine kalbiniz için iyi olacaktır. Yani, gördüğünüz gibi, bu tür bir diyetten elde edilecek pozitif kazanımlar kesinlikle vardır.
Ancak tüm bunlara rağmen vücudunuzun pH seviyeleri tamamen aynı kalacaktır. Olası tek değişim idrarınızın pH seviyesinde görülebilir. Bu düzey, bazı minerallerin atılıp atılmamasına bağlı olarak değişebilir. Ancak bunun için beslenme programınızı değiştirmeye değeceğini söylemek zordur.
Diyetin vücuttaki pH seviyelerine etkisiyle ilgili çalışmalar
Farklı beslenme şekillerinin sonucunda ortaya çıkan pH değişimini ölçen çok az çalışma yapılmıştır. Bunun başlıca nedeni böbreklerin ana rolünün vücudun asit-baz dengesini korumak olmasıdır.
Fizyoloji ders kitapları, bu nedenle, farmakolojik tedavi olmadan vücudun pH dengesini etkilemenin imkansız olacağı konusunda oldukça emindirler. Sonuç olarak çok az sayıda araştırmacı bu konuyla ilgili çalışmalar önermiştir.
Varolan çalışmaların çoğunda, alkali diyetlerin, kemik yoğunluğu ve osteoporoz riski üzerindeki etkilerine bakılmıştır. Bunun nedeni bu tür diyetlerin, kalsiyum veya fosfor gibi böbrekler aracılığıyla yok edilen minerallerin miktarında değişikliğe yol açmalarıdır. Ancak çalışmalar halen ikisi arasında herhangi bir ilişki olduğunu göstermemiştir.
Vücudunuzun pH seviyelerini değiştiremezsiniz!
Böbrekleriniz çok verimli oldukları için, tıbbi bir durumunuz olmadığı sürece vücudunuzun pH seviyeleri her zaman aynı kalacaktır. Bu seviyeleri beslenmenizi değiştirerek değiştiremezsiniz. Her halükarda vücudunuzun pH seviyelerini değiştirmek, kolaylıkla ciddi sağlık sorunlarına ve hatta ölüme neden olabilirdi.
Bu, alkali diyetlerin, sağlığınız açısından olumlu etkileri olmayacağı anlamına gelmez. Yüksek düzeyde mineral, antioksidan ve vitamin içerdikleri için orta ve uzun vadede, kesinlikle hastalıkları önlemeye yardımcı olabilirler.
İşlenmiş ürünler yerine daha taze ürünleri yemeniz her zaman sağlığınız için iyidir. Ancak bu zararlı gıdaları bir kenara koymanız, böbrek fonksiyonunuzu ve elbette vücudunuzun pH seviyelerini değiştirmeyecektir.
- Fenton TR., Fenton CJ., Evidence does not support the alkaline diet. Osteoporos Int, 2016. 27 (7): 2387-2388.
- Pilz S., Verheyen N., Grubler MR., Tomaschitz A., Marz W., Vitamin D and cardiovascular disease prevention. Nat Rev Cardiol, 2016. 13 (7): 404-17.