Sabahları Kahve İçmeyi Bırakmanız için 10 Neden

Uzun bir güne başlamak için iyi bir fincan kahveden daha iyi bir şey yoktur. Bir çok insan böyle düşünüyor. Bununla birlikte, bilim, sağlığınıza zararlı olduğu için sabahları kahve içmeyi bırakmanız adına birçok neden sunar. O nedenler nelerdir?

Sabahları kahve içmeyi bırakmak için 10 neden

Kafeinin uyarıcı olarak çalıştığı kanıtlanmıştır. Bu nedenle, aleyhinde düşünen kitle kahveyi kitlesel kullanılan bir ilaç olarak düşünür.

Son çalışmalar kahvenin yarardan daha fazla zarar verdiğini gösteriyor gibi görünüyor. İşte sabahları ve gün boyunca kahve içmeyi bırakmanın nedenleri.

Kafein

Düzenli kafein tüketimi vücudun insülin varlığına duyarlılığını azaltır. Bu, şekerin işlenmesinin zorluğuyla sonuçlanır.

Kandaki şekerin artması arterlere oldukça zararlıdır. Arterlerin bozulması kardiyovasküler hastalıklarla ilgilidir ve birçok durumda ölümcül olabilir.

Kolesterol

Kahve erken yaşlanmayı önlemek için iyi antioksidanlar içerirken, diterpenlerde de önemli bir artış sağlar. Bunlar kandaki trigliserit miktarını ve kötü kolesterolü arttırır.

Stres

Kahvedeki kafein, stres hormonunda veya katekolaminde bir artışa neden olur. Buna karşılık, stresi kontrol etmekten sorumlu olan kortizolü arttırır. Kortizol artarsa, enflamasyona neden olabilecek insülin de artar.

Bu zincir organizma için hiç de elverişli değildir. Sonuç olarak, genel bir halsizlik olduğu için sabahları  içmeyi bırakmak için mükemmel bir nedendir.

Glikoz emilim seviyeleri

Kahve, bağırsak seviyesinde glikoz emilimini geciktirmeye yardımcı olan klorojenik asit içerir. Bu asidin homosisteinde yüksek bir kalp hastalığı riski olduğunu gösteren bir artış ürettiği gösterilmiştir. Homosistein diyabetiklerde ve obez insanlarda bulunur.

Flora dengesizlikleri

Kahve içmek genellikle bağırsak florasında ve mide asiditesinde dengesizliğe neden olur. Bu sindirim rahatsızlığı ve sonunda ülser gibi büyük sorunlar yaratır.

Böbrek problemleri

Günde üç defadan fazla içen insanlar genellikle kalsiyum ve diğer minerallerin zayıf emilimi nedeniyle böbrek problemleri yaşarlar. İdrarla elimine edilmesi gereken mineraller böbreklerde birikerek doğru işleyişe zarar verir.

Artan anksiyete

Kahve genellikle uyanmak ve aktif kalmak için içilir. Kafein, uyku ve ruh hali ile ilişkili bir sinir taşıyıcısı olan serotoninin azaltılmasından sorumludur.

Güçlü bir fincan kahve uyanık kalmaya yardımcı olsa da, anksiyete ve depresyonu da arttırır; bu, insanların daha fazla içmesini sağlayan bir kısır döngü oluşturur.

Aşırı kafein tüketimi adrenalin üretimini tetikler ve aşırı heyecana neden olur. Bu durumda kalp ritmi hızlanır, kan basıncı yükselir ve açıkça düşünmek zorlaşır.

Aşırı kilo

Sabahları içmeyi bırakmanın bir başka nedeni de aşırı kilo. Kahve endüstrisi sayesinde bu içecek bir öğün haline geldi.

Bu süt ürünleri, kafeine ek olarak, krema, şeker ve kalori ekleyen ve hiç besleyici olmayan diğer katkı maddelerini de içerir. Öte yandan, sütlü bir kahve, endüstriyel hamur işleri gibi tavsiye edilmeyen diğer gıdalarla ilişkilidir.

Bazı ilaçların metabolizması

Kahve, antidepresanlar ve tiroid düzenleyicileri gibi bazı ilaçların metabolizmasını değiştirir. Ayrıca karaciğerin tamamen detoksifiye olmasına yardımcı olmaz.

Bağımlılık

Son olarak, kafein bağımlılık yaptığı bilinmektedir. Her gün kahve tüketen ve sonra aniden bırakan herkes, bir bağımlılık gibi aynı belirtilere maruz kalır.

Aşırıya kaçmadan kahve

Tüketiciler olarak, iyi kahvenin tadı ile onu içmek için acil ihtiyaç arasında nasıl ayrım yapılacağını bilmek önemlidir. Kısa vadede kafeinin bilişsel düzeyde fayda sağladığı, dikkat ve hafızayı geliştirdiği doğrudur ancak aşırı tüketim vücudun düzgün çalışması için zararlıdır.

Bir günden diğerine kahve içmeyi bırakmak kolay olmasa da, sabahları kahve içmeyi bırakmanın birçok iyi nedeni vardır. Ama bunu nasıl yaparız? Yavaş yavaş, gün boyunca çok fazla su içerek ve kahveyi diğer sağlıklı kahvaltılarla değiştirerek bunu yapabiliriz.