Diyabet Türleri
Diyabet son yıllarda gittikçe daha yaygınlaşan bir hastalıktır. Farklı diyabet tiplerinin temel nedeni, genetik de önemli bir role sahip olmasına rağmen, hareketsiz bir yaşam tarzı ve kötü beslenmedir. Sırada, size diyabetin ne olduğunu ve var olan türlerini söyleyeceğiz.
ABD’de 100 milyondan fazla yetişkinin diyabetli olduğunu veya diyabet olma riski taşıdığını biliyor muydunuz? Bu, bu hastalığın ülke nüfusunun neredeyse yüzde 10’unu etkilediği anlamına geliyor. Ayrıca, bu riskler emekli insanlar arasında daha da belirgindir.
Diyabet nedir?
Çok basit bir şekilde, diyabetin kandaki yüksek glikoz içeriği ile karakterize edilen bir hastalık olduğunu söyleyebiliriz. Bu, insülin üretiminden sorumlu organ olan pankreasın yanlış işlevinden kaynaklanmaktadır.
Sonuç olarak, pankreas insülin eksikliğine neden olur, bu da kandaki glikoz seviyesinin uygun şekilde düzenlenmediği anlamına gelir. Bu nedenle, bu görev yapay olarak enjeksiyon veya hap yardımı ile tamamlanmalıdır.
Diyabet, yaşamın farklı aşamalarında ve farklı yoğunluklarda ortaya çıkabilir. Buna dayanarak, bu hastalık aşağıda açıklayacağımız farklı türlere göre sınıflandırılır.
Tip I diyabet
Aynı zamanda juvenil diyabet de denilen tip I diyabet, pankreasın insülin üretmediği anlamına gelir. Bu tip şeker hastalığından muzdarip olan insanlar günlük olarak insülin enjekte etmek zorundadır. Her yaşta ortaya çıkabilmesine rağmen, genellikle yaşamın ilk yıllarında veya ergenlik döneminde ortaya çıkar.
Bu tür diyabetin teşhisi kolaydır çünkü vücutta insülin yoktur. Çoğu durumda, yaşamın ilk aylarında bu tespit edilebilir. Bazen ilaç dozlarının uygulanmasını kolaylaştırmak için bir insülin pompası kullanmayı seçebilirsiniz.
Medikal alandaki gelişmeler ve süpermarketlerde yer alan geniş çeşitlilikte yiyecekler sayesinde, tip I diyabeti olan kişilerin, bu hastalıktan muzdarip olmayan insanlarla neredeyse benzer bir yaşam sürmeleri gittikçe kolaylaşmaktadır.
Tip II diyabet
Tip I diyabetin aksine, bu durumda pankreas insülin üretir. Bunun dışında yeterli miktarda insülin üretmez veya en kötü ihtimalle, istenen etkiye sahip olmaz. Bu tip şeker hastalığı da tedavi gerektirir ve güçlü bir genetik faktör ile ilgilidir.
Genetik nedenler temel bir rol oynamasına rağmen, yaşam tarzı diyabetin ortaya çıkışını da etkiler. Bu hastalık genellikle hareketsiz yaşam süren ve obez veya fazla kilolu kişilerde daha sık görülür.
Aslında, tip II diyabet hastası olan kişilerin yüzde 80’i aşırı kiloludur. Tedavi ise diyabetin şiddetine ve kişinin ilaçlara direncine bağlı olarak hap veya insülin olarak değişkenlik gösterebilir.
Birkaç yıl öncesine kadar, bu diyabet türü “insüline bağımlı olmayan diyabet” olarak biliniyordu, ancak bu isim bir kenara kaldırıldı. Bunun nedeni ise, 40 yaş üstü insanlar arasında görülme sıklığı daha fazla olmasına rağmen, giderek daha fazla sayıda genç insanın bu hastalıktan muzdarip olmasıdır.
Gebeliğe bağlı diyabet
Gebeliğe bağlı diyabet genellikle gebeliğin ikinci yarısında görülür. Endişeye neden olmamakla birlikte, hamile kadınlar arasında çok yaygın bir sorun olduğunu belirtmek gerekir. Diyabetin yoğunluğuna bağlı olarak, bir tedavi uygulamak gerekecektir.
Diyabetin bebek veya anne için risk teşkil etmediğinden emin olmak için bir tıbbi kontrol planlanmalıdır. Çoğu durumda, sadece yemeklerdeki şeker tüketimini azaltmak ve yerine doğal kalorisiz tatlandırıcılar kullanmak yeterlidir. Bu, annenin tipik bir hamilelik aş ermeleri söz konusu olduğunda oldukça dikkatli olması gerektiği anlamına gelir.
O’Sullivan testi genellikle gebeliğin 12. ve 24. haftaları arasında gebelik diyabetini tespit eder. Teste girmek, özellikle önceki doğumlarda bu problemi yaşamış kadınlar için önemlidir.
This text is provided for informational purposes only and does not replace consultation with a professional. If in doubt, consult your specialist.