Hangi Takviyeler Sağlığınızı İyileştirir?

Sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmaya motive olan insanlar, hangi takviyelerin sağlığı iyileştirmeye yaradığını tam olarak bilmiyorlar. Takviyeler, herhangi bir süpermarkette, aktarda veya eczanede bulunabileceğinden, erişimi herkesin ulaşabileceği bir yerdedir.

Takviye almak çeşitli şekillerde olabilir. Tozlar, tabletler, haplar… seçim, kişinin özel ihtiyaçlarına bağlı olacaktır.

Akılda tutulması gereken en önemli şey, takviyelerin diyetin bir takviyesi olması ve asla yiyeceklerin yerini almamasıdır. Ayrıca, zihinsel sağlık için, takviyeler tamamlayıcı bir yardım olabilir. Ancak hiçbir durumda psikolojik bir terapi değildir.

Öte yandan, ginseng veya St. John’s Wort gibi bazı maddeler diğer ilaçlarla etkileşime girebileceğinden, alımları bir profesyonel tarafından denetlenmelidir. Buna rağmen, doğru kullanıldığında, takviyeler çok fazla yarar sağlayabilir ve spor performansını artırabilir.

Özellikle, sağlığınızı artırmak için kullanılabilecek bazı takviyeler vardır. Aşağıda size bunların neler olduklarını ve sağlık üzerindeki etkilerinin ne olduğunu anlatacağız.

Triptofan, daha iyi dinlenme

Kişinin sağlığını ve refahını korumak için doğru bir dinlenme esastır. Uyku sadece kasların antrenmandan sonra iyileşmesine izin vermekle kalmaz, aynı zamanda hafıza gibi bilişsel süreçleri de geliştirir.

Triptofan, serotoninin öncü bir molekülüdür. Bu nörotransmitter çeşitli beyin süreçlerine müdahale eder. Ruh halini, dikkati ve ayrıca uykuyu düzenler. Uykunun gerekliliği, serotoninin sirkadiyen ritimleri kontrol eden bir hormon olan melatonini oluşturmak için temel olmasından kaynaklanır.

Tüm bu nedenlerden dolayı, triptofan alımının arttırılması, uzun vadede, kaliteli bir uykuyu kolaylaştıracaktır. Bu molekülü süt, fındık veya somon gibi gıdalarda bulmak da mümkündür.

Beyin sağlığı için Ginkgo biloba

Beyin bakımı, kalbe bakmak kadar önemlidir. Beyni sağlıklı tutmak için yapılan tüm çabalar, daha iyi bir yaşam kalitesine ve yaşla birlikte daha düşük bilişsel gerileme riskine yol açacaktır.

Aktif bir yaşam tarzı, sağlıklı beslenme ve bilişsel stimülasyon bunu başarmak için önemli adımlardır. Oryantal tıpta yaygın olarak kullanılan bir bitki olan Ginkgo biloba takviyesi ile ek bakım sağlanabilir.

Bu, Hücresel ve Moleküler Yaşam Bilimleri dergisinde yayınlanan bir makalede gösterilmiştir. Bu çalışmaya göre, Ginkgo beyindeki kan akışını artırabilen bir vazodilatatördür. Bu nörodejeneratif hastalıklara karşı bir koruma faktörü olabilir. Bununla birlikte, tam olarak kanıtlanmamıştır ve bu yüzden hala yapılması gereken çok fazla araştırma vardır.

Nöronları korumak için B1 vitamini

Tüm vitaminler diyetin önemli bir parçasıdır ve bu nedenle birçok gıda ve takviyede bulunurlar. Bununla birlikte, onları doğru bir şekilde tüketmek çok önemlidir, çünkü eksiklikleri kadar fazlalığı da sağlık sorunlarına yol açabilir.

B1 vitamini veya tiamin esas olarak metabolizma süreçlerine müdahale eder, ancak aynı zamanda nöronları örten membranı korumaktan sorumlu moleküldür. Bu, yeterli miktarda B1 vitamini alımının nöronlar tarafından sinir uyarılarının iletimini teşvik ettiği ve hızlandırdığı anlamına gelir.

Bu vitamin, belirli takviyelerde, buğday tohumu ve kepekli tahıllar gibi birçok gıdada bulunabilir.

Takviyeler – D vitaminiyle ruh halinizi yükseltin

Önceki bölümde belirtildiği gibi, vitaminler vücudun düzgün çalışmasını sağlamak için gerekli besin maddeleridir. Özellikle, D vitamini zihinsel refah için çok yararlı olabilir.

D vitamininin en iyi bilinen rolü, kalsiyumun kemiklere bağlanmasına yardımcı olmasıdır. D vitamini eksikliği çocuklarda raşitizm ve yaşlılarda osteoporoza yol açar. Ek olarak, bu besin eksikliğinin depresyon gibi duygusal bozuklukların gelişimi ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.

D vitamininin çok ilginç bir yönü, besinler, takviyeler ve güneş ışığına maruz kalma yoluyla elde edilebilmesidir. Günde en az 15 dakika güneşlenmek bu vitaminin seviyelerini arttırmaya yardımcı olur.

Takviyeler yararlıdır fakat gözetim ile

Diyet takviyelerinin kullanımı yıllar içinde artmıştır. Büyük şehirlerde yaşamın hızlı temposu, sadece bir hap alarak iyi beslenmeyi çok çekici kılar.

Takviyelerin sağlığı iyileştirmeye hizmet ettiği doğrudur, ancak alımları kontrolsüz bir şekilde yapılmamalıdır. Aksine, her zaman bir doktor veya beslenme uzmanının tavsiyeleri altında verilmeli ve bunların bir tamamlayıcı olduğu ve yiyeceklerin yerine geçmediği dikkate alınmalıdır.

Ruh sağlığı söz konusu olduğunda, takviyeler psikolojik bozuklukların tedavisinde etkili değildir. Duygusal sıkıntıyı tedavi etmenin tek yolu terapiye gitmek ve doğrudan duygular üzerinde çalışmaktır. Bu nedenle, takviyelerin kullanımı tedaviye değil, önlemeye yönelik olmalıdır.