Rhodiola Rosea'nın Sporda Adaptojen Olarak Kullanımı

Rhodiola Rosea, Crassulaceae familyasına ait bir bitkidir. Çoğu kişi bilmese de, soğuk ve engebeli bölgelerde yetişen bu bitki olağanüstü özelliklere sahiptir. Bunlardan biri, spor için mükemmel bir adaptojen oluşudur.

Adaptojen olarak bilinen bileşenleri içeren en nadir bitkilerden biridir. 1947’de bir Rus bilim insanı tarafından keşfedilmiştir. Adaptojenler, vücut fonksiyonlarını düzenleyen ve vücudumuzun strese verdiği cevabı geliştiren maddelerdir.

Geleneksel Rus ve İskandinav ilaçları, yıllardır Rhodiola Rosea’yı kullanmaktadır. Bu bitkiden gelen temel faydalardan biri zihinsel performansın yanı sıra, enerji ve fiziksel dayanıklılığı artırmasıdır. Bu sebeple atletler bugünlerde hala bu bitkiyi kullanmaktadırlar.

Bu yazımızda bazı gerçeklere göz atacağız ve nasıl bu ilginç bitkinin sporda adaptojen olarak kullanıldığını göstereceğiz. Bu bitki, bir sporcunun diyetine dahil etmek için mükemmel bir seçimdir.

Sporda Kullanılan Adaptojenler Nelerdir?

Sistemik teoriye göre, adaptojenler dünyadaki az sayıda bitki ve otta bulabildiğimiz doğal maddelerdir. Bu maddeler vücudumuzun optimum fiziksel ve zihinsel performans seviyesine ulaşmasına yardımcı olur. Enerji, biyolojik zeka ve organizasyondan oluşan sağlık üçgenini güçlendiren unsurlardır.

Adaptojenler fiziksel ve zihinsel stresin yol açtığı olumsuz durumlara uyum sağlama yeteneğimizi arttırır. Yorgun olduğumuzda zihnimizi ve bedenimizi harekete geçirebilen bileşenlerdir. Ayrıca, endişeli olduğumuzda bizi rahatlatabilirler. Modern yaşam tarzımızın yarattığı yeni stres türü için, yeni bir doğal yardım konseptidirler.

Spor dünyasında adaptojenlere olan ilgi son birkaç yılda önemli ölçüde artmıştır. Stresi tetikleyen faktörler sporla ilgili olduğunda, bu maddeler sporcunun sağlığına fayda sağlamanın yanı sıra performansını da artırmada yardımcı olur.

Sporda Adaptojen Olarak Rhodiola Rosea Kullanımı

Dünyanın birçok yerinde Rhodiola Rosea’nın sporda bir adaptojen olarak kullanılması, yeni ve çok bilinmeyen bir şeydir. Bununla birlikte, bazı İskandinav ülkelerinde profesyonel sporcular bu bitkiyi on yıllardır kullanmaktadırlar. Rus Olimpiyat şampiyonları için de bu durum geçerlidir.

Bu bitkinin kullanımı, kas enerji arzında artışa katkıda bulunur. Ayrıca sporcuların maruz kaldıkları yüksek stres seviyelerini de yönetmelerini sağlar. Ve elbette bu şekilde istenen madalyaları kazanmak için maksimum spor performanslarını koruyabilirler.

70’li yıllarda Rus bilim insanları Rhodiola Rosea’nın özelliklerini, sporcularda neden olduğu yüksek performansa dayanarak daha derinlemesine incelemeye başladılar.

Günümüzde, içerdiği adaptojenler sayesinde bu bitkinin sporcular için üç temel fiziksel fayda sunduğunu biliyoruz:

• Birincisi, çok yüksek düzeyde fiziksel strese maruz kaldıkları dönemlerde kas dayanıklılığını arttırmaktır.
• İkincisi, sadece kas enerjisi için değil aynı zamanda kardiyovasküler enerji ve diğer tüm vücut fonksiyonları için toparlanma sürelerini iyileştirme yeteneğidir.
• Son olarak üçüncü faydası ise, farmakolojik ayarlarıyla ilgili olan anabolik aktivitesidir.

Rhodiola Rosea’nın Diğer Faydaları

Daha önce de belirttiğimiz gibi Rhodiola Rosea’nın ana faydası, enerji ve fiziksel dayanıklılık seviyelerini arttırma kabiliyetidir. Bununla birlikte, bu bitkinin sporcu ve diğer kişilerin sağlığına başka yararları da vardır.

Aktif bileşenleri olan Rosavin ve Salidroside sayesinde Rhodiola Rosea, serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin üretimini arttırır. Bu yüzden depresyonu önlemek ve onunla mücadele etmek için mükemmel bir yardımcıdır.

Dopamin seviyelerini artırarak Parkinson hastalığının tedavisinde de fayda sağlar. Bu nörotransmitter, Parkinson hastalığından muzdarip insanlarda eksiktir.

Rhodiola Rosea, beyin dolaşımını uyardığından entelektüel iş yeteneğimizi geliştirmeye de yardımcı olabilir. Aynı şekilde, antioksidan özelliği sayesinde yaşlanmayı geciktirmeye de yardımcı olur.

Rhodiola Rosea ayrıca kortizol seviyesini de azaltır. Kortizol, stresi artıran ve strese bağlı kilo alımından sorumlu olan bir hormondur. Son olarak, bu bitki bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Böylece vücudumuzun hastalıkları önleme ve tedavi etmesine yardımcı olur.