Sporda Ayrımcılık Var mı?

Son birkaç yıl boyunca, sporda ayrımcılık popüler bir konu olmuştur. Azınlık sporcuları dünyaya gerçekte kim olduklarını ve neler yapabileceklerini göstermeye devam ediyor. Ayrımcılıkla mücadele politikalarından bazılarının ne olduğunu biliyor musunuz?

Sporda ayrımcılık vardır ve skandallar nedeniyle her zamankinden daha dacbelirgin hale gelmiştir. Sportif tutkunun ötesinde, ırk, cinsiyet, din veya siyasi düşüncelere dayalı ayrımcı eylemlere hala şahit oluyoruz. Paradoksal olarak, birçok spor, insanları biraraya getirerek herkesi eşit olarak kabul eden bir yer olduğunu iddia ediyor.

Bu söylemlere rağmen, spor hem birleştiriyor hem de ayrıştırıyor gibi görünüyor. Son zamanlarda, spor kurumları ve yetkilileri, toplumu ayrımcılığa karşı eğitmek için büyük kampanyalar geliştirmeye başlamıştır.

Sporda ayrımcılık nedir?

Ayrımcılık, bir grup insanı diğerinden ayıran eylem ve düşünceleri içerir. Bu muhkeme belirli kriterlere dayanır ve her zaman ‘farklı’ olduğunu düşündükleri kişilere saldıran bir ayrımcı grup gerektirir. Özellikle, ayrımcılık her zaman başkalarını rahatsız etmek ve haklarını ihlal etmek anlamına gelir.

Popülerlikleri nedeniyle sporlar muazzam miktarlarda takipçi toplar. Ne yazık ki, ayrımcılık konusunda spor bir istisna değildir. Yıllar boyunca, atletlerin ve takipçilerinin ayrımcı eylemlere katıldığı birçok vakaya rastladık.

Ayrımcılık dolu bir geçmiş

Tarih boyunca, liderler, sporcular ve spor kurumları spor uygulamaları ile ideolojik ve politik nitelikteki konuları karıştırmıştır. Bu geçmişte oldukça fazla gerçekleşti: Nelson Mandela Güney Afrika’daki ragbiyi bütünleyici bir unsur olarak kullandı. Yine de, her zaman sporu olumsuz bir şekilde kullanmaya çalışan insanlar olacaktır.

Sporda ayrımcılık, inanabileceğinizden çok daha geniş bir uygulamadır. Holiganlar ve beyzbol takımları, sporlar arasındaki ırk ayrımına dair harika bir örnektir. Başka bir örnek NBA oyuncularıdır: %80’i Afrikalı Amerikanlardan oluşmaktadır, ancak kısa zaman önceye kadar kökenlerinden dolayı işe alınamıyorlardı. Ayrıca, Meksika’daki ilk futbol kulüpleri, Meksikalıların katılmasına izin vermiyordu çünkü sadece İngiliz oyunculara yer veriyorlardı.

Görebildiğiniz gibi, yirminci yüzyılın başlarındaki toplumsal gerçekler mevcut olanlardan çok farklıydı. Onlarca yıl önce uygun olan şey günümüzde kesinlikle uygun değildir ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak için bazı ciddi çabalarda bulunulmuştur. Ancak bu, sporda ayrımcılığın bir sorun olmaktan çıktığı anlamına gelmez.

Şu anda, ten rengi, cinsiyeti, cinsel kimliği veya fiziksel engeli nedeniyle hala ayrımcılığa maruz kalmakta olan bazı sporcular vardır.

Sporda ayrımcılık ile mücadele

Sporda ayrımcılığı ortadan kaldırmak istiyorsak, akılda tutulması gereken bazı temel kurallar şunlardır:

• Yaptırımlar ve eğitim kampanyaları: Disiplin cezaları ve eğitim propagandası, spor ayrımcılığının ortadan kaldırılmasında esastır. Bununla birlikte, bu yaptırımlar, pratikte sonuçlarının az olduğu gerekçesiyle eleştirilmiştir. Bu nedenle, son birkaç yılda diğer ayrımcılık türlerinin önlenmesi için aksiyonlar alınmıştır.
• Ayrımcılıkla mücadele fonu: Ayrımcılık ile ilgili sorunlardan biri, marjinal grupların daha az fırsata sahip olmasıdır. Bu nedenle, bu gruplarda sporun gelişimi şu anda spor kuruluşları tarafından teşvik edilmektedir. Bunun bir örneği, kadın liglerinin futbol, basketbol ve güreş gibi sporlardaki mevcut büyümesidir. Paralimpik Oyunlar, ayrımcılık ile mücadele girişimlerinin harika bir örneğidir.
• Azınlıkların spora dahil edilmesi: Tarihsel olarak ayrımcılığa uğramış grupların geleneksel spor yapılarına dahil edilmesi değerlendirilmektedir. Bu, belki de, sporda ayrımcılığa karşı mücadelede en tartışmalı ve zor olan pozisyondur.

Spor ayrımcılığına karşı mücadelede mevcut zorluklar

Spor genellikle çift yönlü bir gerçeklik gösterir ve bunların ayrımcılığı önlemek için uzlaştırılması zordur. Bir yandan spor birleştirici olmalı ve bu konuda aksiyon alınmalıdır. Öte yandan, rekabetçi gerçeklik gerekli bir farklılaşmayı teşvik etmektedir.

Bu nedenle, örneğin, engelli sporcuların, engelli olmayan insanlarla rekabet etmeleri çok farklı olacaktır. Bir benzeri cinsiyetler arası müsabakalarda da gerçekleşir. Trans bireylerin müsabakalara dahil edilmesinde ortaya çıkan sorun da budur.

Bununla birlikte, sporda ayrımcılığa karşı mücadelenin teşvik edilmesi için adımlar atılmaktadır. Bunu erkek futbol liglerinde ilk kadın hakem ve antrenörlerin ortaya çıkışıyla görebiliriz. Aynı şekilde, diğer yarışmalar ve alternatif bölümler de tanıtılmaktadır.

Ayrımcılık karşıtı bir standart arayışı

Her zaman olduğu gibi, sorun ayrımcılığın nerede bittiğini ve dengesizliğin nerede başladığını belirlemektir. Bu spor kurumlarının dünya çapında bir mücadelesi olacaktır. Bunu belirlemek için uzmanlar, İslam ülkeleri ve bazı sporların kadınlar tarafından uygulanması gibi, kültür ve din gibi çeşitli faktörleri dikkate almak zorundadır.

Pek çok uzman, bu politikaların uzun vadede başarılı olacağına inanıyor ve bu nedenle kurumlar bunları korumalıdır. Azınlıklar hak ettikleri önemi elde etmeye başlamıştır.