Yiyeceklerle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar

Toplumda her zaman yiyeceklerle ilgili doğru bilinen yanlışlar vardır. Hatta, yanlış ya da eksik bilgi sahibi olmak, yanlış yeme alışkanlıkları gelişmesinin başlıca sebeplerindendir.

Ayrıca, bazen neye inanacağınızı şaşırıp sağlıklı yemek seçimi yapmak konusunda iyice kafanız da karışabilir. Bu yüzden, bugünkü yazımızda size çok yardımcı olacak ve kafanızdaki soru işaretlerini silecek bilgiler vereceğiz. Yiyeceklerle ilgili bu 6 söylentinin arkasındaki gerçekleri öğrenmek için okumaya devam edin!

Yiyeceklerle ilgili doğru bilinen yanlışlar: 6 söylenti

1. Akşam 6’dan sonra yemek yemek doğru değildir

Yiyeceklerle ilgili doğru bilinen yanlışlar arasında ilk bahsedeceğimiz en yaygın olanlarından biridir. Bununla beraber, akşam 6’dan sonra yemek yenmemesi gerektiği kesinlikle yanlıştır. Vücudunuzun saatin kaç olduğuyla ilgili bir bilgisi olmadığından emin olabilirsiniz!

Bu yüzden, saat ister 6 ister 8 olsun önemli olan ihtiyacınızın üzerinde kalori tüketmemektir. Kilo vermek için yapabileceğiniz en iyi şey belirli zamanlarda az miktarda fakat sık sık yemek yemektir.

2. Ispanak demir bakımından zengindir

İkinci söylentimiz, herkesin çocukken mutlaka karşısına çıkan yanlış bir bilgidir. Hatta bu söylenti olmasa hiçbir çocuk tabağındaki yemeği bitirmeyebilirdi! Fakat gerçek şu ki ıspanak demir açısından zengin olan bir yemek değildir.

Hatta, ıspanak diğerleriyle karşılaştırıldığında çok düşük oranda demire sahiptir ve bu vücudun ihtiyacını karşılamak için yetersizdir. Bu minerali, kırmızı et, kekik, midye ya da mercimek gibi baklagillerde bulabilirsiniz.

3. Hiç şeker tüketmemek gereklidir

Hiçbir gıdayı kendinize tamamen yasak etmenizin iyi bir fikir olmadığını unutmayın; her şeyi ölçülü olarak tüketmek daha iyi olacaktır. Kendinizi bir şeyden mahrum bırakırsanız, krize girip aşırı tüketme riskiniz daha yüksektir. Bu da sonuç olarak kilo vermek yerine almanıza sebep olacak ters bir etki yaratacaktır.

Bu yüzden, arada sırada küçük kaçamaklar yapmanız iyi olacaktır. Eğer çok sevdiğiniz bir restoranda yemek yemeyi ya da kendinize bir tatlı ısmarlamayı planlıyorsanız bunu her zaman egzersiz yoğunluğunu artırarak telafi edebilirsiniz.

Böylece hem çok sevdiğiniz bir yemeğin ya da tatlının tadını çıkarabilir hem de istediğiniz kadar kalori yakabilirsiniz. Yani eğer canınız bir tatlı yemek istiyorsa sadece egzersizinizde küçük değişiklikler yaparak bunu yapmamanız için hiçbir engel yoktur.

“Yedikleriniz sizi siz yapar, fakat önemli olan yediklerinizin sizi olduğunuzdan daha fazlası yapmasıdır.”

– Alice May Brock

4. Donmuş sebzelerin besin değeri daha düşüktür

Tabi ki toplandıktan hemen sonra yenen taze sebzeler daha çok besin içerir. Bununla beraber, toplandıktan tüketilene kadar geçen süre arttıkça sebzenin vitamin ve mineral oranı da düşer.

Fakat dondurulmuş sebzeler genellikle toplandıktan hemen sonra dondurulduğu için bu durum geçerli değildir ve bu sebzeler görünümlerini ve besin değerini korurlar.

Tabi ki dondurma sürecinde bazı vitaminlerin kaybolduğu doğrudur fakat bu süre ne kadar kısaysa korunan vitamin oranı da o kadar yüksektir. Bu da bazı dondurulmuş sebzelerin taze olduğu düşünülen sebzelerden daha fazla besin içerdiği anlamına gelir.

5. Şeker bağımlılık yapar

Listemizdeki beşinci söylenti şekerle ilgili. Evet şekerin bağımlılık yaptığı doğrudur. Şeker her ne kadar temel bir besin olmasa da beyinde bir keyif noktasını uyarır.

Yani şekerin kendisi fiziksel bir bağımlılık yapmasa da kandaki şeker seviyesini dalgalandırdığı için tüketilmediğinde yoksunluğa ve enerji kaybına yol açabilir. Bu yüzden, şekerli ürünler yerken ölçülü olmanız gereklidir.

6. Öğle yemeğini atlamak kilo vermenizi sağlar

Son olarak, öğle yemeğini atlamanın kilo vermeye yaradığı düşüncesi gerçek değildir. Öğle yemeğini atlamak, vücudun var olan besinleri koruması için metabolizmanın yavaşlamasına sebep olur. Bu da vücutta yağ birikmesi anlamına gelir. Bu durum uzun vadede fazla kilo almaya yol açabilir ve hatta obezite riskini ikiye katlayabilir.

Özetle, bu yazı sayesinde artık yiyeceklerle ilgili doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi sahibisiniz. Bu sayede, aklınızdaki soru işaretlerini silmiş olmayı umuyoruz!