Meyve ve Sebze Suyu ile Kilo Kaybı

Kilolarıyla veya obezite ile mücadele eden ve kilo vermek isteyen insanlar, birçok farklı faktöre karşı savaştıklarını bilmelidirler. Birçoğu, meyve ve sebze suyu veya smoothie bazlı diyetler gibi hızlı sonuçlar vaat eden geleneksel olmayan çözümleri tercih eder.

Dünya Sağlık Örgütüne göre, obezite 650 milyondan fazla yetişkini etkileyen bir hastalıktır. Dahası, bu 650 milyon içinde en az 2.8 milyonun da ölümüne yol açıyor. Bu endişe verici istatistikler 1975’ten bu yana neredeyse üç katına çıktı. Peki ya en kötü yanı? Bu sayıların artmakta olmasıdır.

Sağlık ve spor profesyonellerinin zaten bir salgın olarak kabul edilen obezite ile yüzleşmek için birlikte çalışması gerekir. Sağlık sorunlarını ve gıda endüstrisini kontrol etmek için hem bireysel hem de kamu düzeyinde ciddi değişiklikler yapılmalıdır.

Zayıflama

İnsanlar kilo vermeyi akıllarına ilk getirdiklerinde, başlangıçtaki motivasyonları genellikle ilk birkaç kilo için güçlüdür. Ancak bir süre sonra zorluklarla karşılaşırlar ve şüpheli kilo verme yöntemlerine teslim olurlar.

Şu anda, kilo kaybı için yemeklerin kalorilerinin kısıtlanması yerine meyve sularının geçmesi popüler ama hatalı bir diyet modasıdır. Bu yönteme başvuranlar, normal yiyeceklere döndüklerinde genellikle tüm kilolarını geri alırlar. Sıkı bir meyve suyu diyeti, yaşam tarzı alışkanlıklarını değiştirmekten ziyade kalori kısıtlamasına dayanır; yaşam tarzı alışkanlıklarında değişikliklerin daha etkili bir yöntem olduğu kanıtlanmıştır.

Peki ya kahvaltıda meyve ve sebze suyu?

Meyve ve sebze suyu her zaman kahvaltı menüsünde olmuştur. Kahvaltı servis eden her restoranın menüsünde bulabilirsiniz. Peki ya bir bardak meyve suyu bir porsiyon meyve ile eşdeğer midir? Bu açıdan bakmayı deneyin: Kahvaltıda portakal suyu içmek veya portakal yemek arasında bir fark var mı?

Basit cevap: doyma seviyeniz konusunda bir fark vardır. Bir parça meyve yediğinizde vitaminler, mineraller ve en önemlisi lif elde edersiniz. Lif sizi tok tutar ve sindirim sisteminizin sorunsuz çalışmasına yardımcı olur. Neticede, yemek yediğinizde tok hissetmek istemez misiniz?

Ancak portakalın sizi meyve suyundan daha fazla tok tutmasının tek nedeni diyet lifi değildir. Durum bu olmasaydı, meyve suyuna sadece posa ekleyebilir ve tok tutucu bir kahvaltının tadını çıkarabilirsiniz; ama bu şekilde çalışmaz.

Sindirim süreci aslında düşündüğünüzden çok daha erken başlar. Bir parça yiyecek tükettiğinizde, sindirim sisteminiz hali hazırda çalışmaktadır; Vücudunuz sizi tok hissettirmeye başlayan mide suları ve hormonları serbest bırakır. Buna ek olarak, çiğneme aynı zamanda tokluk hissini tetiklemeye yardımcı olur ve bu da süreçte önemli bir eylemdir.

Ama aşağıdaki deneyle daha da netleştirelim: bir bardak meyve suyu yapmak için kaç portakal gerekiyor? Genel olarak, en az iki tane gerekir. Öyleyse, testimiz şudur, iki seçenekten hangisini daha tok hissettiriyor? Bir bardak portakal suyu mu yoksa iki portakal mı? Aradaki farkı gördünüz mü?

Peki ya meyve ve sebze suyu sıkmak?

Sıradan meyve suyundan farklı olarak, meyve ve sebze suyu sıkma, tüm doğal lifleri tutan posayı ortadan kaldırmaz. Ama bu tamamen iyi haber demek değildir: meyve ve sebzeleri sıkarak, çiğnediğinizde elde edeceğiniz sindirim avantajlarını kaybedersiniz. Çiğnememek, daha az tok hissetmek anlamına gelir.

Süt ve kalori açısından zengin ev yapımı smoothie’lerle fazla kalori tüketmek, bariatrik cerrahi başarısızlıklarıyla ilişkili en büyük sorunlardan biridir. Bariatrik cerrahi, hastaların midelerini küçülterek kilo vermelerine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Daha küçük bir mide, hastaların yiyebileceği yiyecek miktarını sınırlar.

Ancak tüm meyve ve sebze suları kötü seçimler değildir. Bazı ticari beslenme ürünleri, hastaların beslenme ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olabilir.

Örneğin, kırık bir kalça yüksek miktarda bir protein ihtiyacı ortaya çıkarır ve hastaların bu ihtiyacı normal diyetleriyle karşılamaları zor olabilir. Bir smoothie takviyesi, tedavileri için yararlı bir tamamlayıcı olacaktır.