Logo image
Logo image

Ketojenik Diyet Yüksek Protein Diyetine Karşı

3 dakika
Bir diyet programı yapmak için düşündüğünüzden daha çok planlama yapmanız ve daha fazla bilgilenmeniz gerekebilir. En çok karıştırdığımız iki diyet terimi şunlardır: ketojenik ve yüksek protein. Birazdan açıklayacağımız gibi, ikisi aynı şey değildir. 
Ketojenik Diyet Yüksek Protein Diyetine Karşı
Son Güncelleme: 30 Aralık, 2018

İnternette “farklı kilo verme diyetleri” diye arama yaparsak sonsuz sayıda sonuç karşımıza çıkar. Ancak genellikle diyetlerin aynı olduğunu yalnızca isimlerinin farklı olduğunu anlarız. Aynı şekilde ketojenik diyetle yüksek protein diyeti birbirinin aynısı olan iki şey gibi görünebilir. Bunun sebebi aynı öncüle dayanmalarıdır. Ancak bu gerçekten çok uzak bir varsayımdır.

Neden Kafamız Bu Kadar Karışık?

Çok kolay! İki diyetin de en önemli yönü tükettiğiniz protein miktarını artırıyor olmanızdır. Bu nedenle ikisi de sporla, kilo vermeyle, kas yapmayla ve kasları belirgin hale getirmeyle ilişkilidir.

Ancak iki diyet de farklı şekilde yapılır. İkisini birbirinden ayıran özellikleri göz önünde bulundurmalısınız.

Some figure

Yüksek Protein Diyeti

Adından da anlaşıldığı gibi yüksek protein diyetinde sıradan diyetlere göre daha çok miktarda protein bulunur. Tükettiğiniz kalorilerin yüzde 18’i protein içeren gıdalardan (et, balık, yumurta, soya türevleri v.b.) gelmelidir.

Bir başka deyişle vücut ağırlığınızın her yarım kilosu için 1.13 gram protein tüketmeniz gerekir. Ancak diğer her şey aynı kalmalıdır. Hiçbir sınırlama olmadan meyve, sebze ve yağ yiyebilirsiniz.

Mantıksal olarak tükettiğiniz protein miktarını artırdığınızda bunu diğer yiyecek türlerini daha az yeme pahasına yapıyor olacaksınız. Ancak yüksek protein diyetinde belirgin bir sınırlama yoktur.

Daha yüksek protein içermesinin dışında sıradan bir diyetten çok farklı değildir. Amaçlarınızı net bir şekilde belirlerseniz gerçekleştirmeniz daha kolay olacaktır. Bireysel durumunuzu ve ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurmalısınız.

Yüksek protein diyeti aşağıdaki sorunlardan herhangi biriyle karşı karşıya olan hastalar için önerilebilir:

Aşırı Kilo veya Obezite

Pek çok çalışma, beslenme programınızdaki protein miktarını yavaş yavaş artırmanın kilo vermeyi destekleyeceğini ortaya koymuştur. Çok kötü beslenmediğimiz veya şiddetli fiziksel sorunlar yaşamadığımız sürece, protein vücudumuzun enerji üretmek için kullandığı son şeydir.

Some figure

Bu yüzden yediğiniz proteinli gıdalardan gelen kalorileri kullanmayacağınızı söylemek mümkündür. Onları kas yapmak için kullanmazsanız, vücudunuz sonunda idrar aracılığıyla onları yok edecektir.

Elbette amacınız kilo vermekse, çok sıkı kuralları olmasa da, yüksek protein diyeti daha az yağ ve daha fazla protein tüketmenizi sağlayacaktır.

Sporcular

Daha önce bahsettiğimiz gibi kas miktarınızı artırmak için egzersiz yapıyorsanız, tükettiğiniz proteinler karşılaştıkları stres seviyesine dayanıklı olmak için sizi daha güçlü yapacaktır. Ne de olsa spor stresli bir aktivitedir.

Sakatlıklar ve Yanıklar

Vücudunuz sakatlandığında en önemli tedavi iyileşmesine yardımcı olmaktır. Tüm dokularımız düşük veya yüksek oranda proteinden yapılmıştır.

Proteinin miktarı değişkendir ancak protein kesinlikle gereklidir. Bu nedenle temel ihtiyaçlarınızı karşılamanın yanı sıra vücudunuza ekstra protein verirseniz hasar görmüş dokuların onarılmasına yardımcı olursunuz.

Ketojenik Diyet

Yüksek protein diyeti yerine ketojenik diyet yapmak isterseniz, bu diyetin biraz daha karmaşık olabileceğini göreceksiniz. Vücudunuzun ketozis haline geçebilmesi için beslenme programınızdan karbonhidratları yok ederek tükettiğiniz protein miktarını artırmalısınız.

Ancak ekmek, makarna, pirinç, tahıl, un yemeyi bırakır, sebze ve meyve tüketiminizi kısıtlarsanız ne yiyeceksiniz?

Vücudunuzdaki glikoz miktarı (yüksek karbonhidratlı gıdalardan aldığınız) düştüğünde, vücut keton maddesi üretmeye başlar. Bu moleküller glikozla aynı fonksiyona sahiptirler ancak o denli etkili değillerdir.

Belirtiler ve İşaretler

Bu diyeti birkaç gün uyguladığımızda bitkin olmasa da yorgun hissederiz. Glikoz depolarımız boştur. Baş ağrısı, migren, huysuzluk gibi belirtiler tipik şeker çekilmesi belirtileridir.

Vücut kokusunun yoğunluğunun artması, terleme ve sık sık idrara çıkma bu diyetin ortasına gelindiğinin dikkate değer işaretleridir. Böyle bir diyeti uzun süre uygulamamalısınız çünkü vitamin ve mineral açısından zengin yiyeceklerin tüketimini kısıtlayabilir.

Ne Yaptığınıza Dikkat Edin

Bu tür bir diyete başlamayı düşünüyorsanız doğru bir şekilde yaptığınızdan emin olun. Bu alanda uzman olan kişilerden yardım alın.

Daha önce de söylediğimiz gibi meyve ve sebzeler kısıtlanmış olsa bile onları küçük porsiyonlar halinde tüketmelisiniz. Sonuçta yalnızca glikozun gerçekleştirebileceği işlevler için glikoza ihtiyacınız var.

Ancak sebze ve meyve tüketiminde aşırıya kaçarsanız vücudunuz yeterli miktarda keton üretmeyebilir. Böylece beklediğiniz sonuçları göremezsiniz. Bunun sonucunda yaptığınız diyeti de suçlayamazsınız çünkü burada sorun, planlamanın kötü bir şekilde yapılmış olmasıdır.

Çok fazla glikoz tüketildiğinde böyle bir durum oluşur. Ancak yeterince glikoz tüketmezseniz de kısa süren bir bayılmadan tutun hareket edebilme becerisinde değişimlerine kadar pek çok farklı sonuçla karşılaşabilirsiniz.

Şunu da eklemeyi unutmayalım: Vücudunuz uzun süre ketozisde kalırsa büyük ihtimalle vitamin ve mineral eksikliği oluşacaktır.




This text is provided for informational purposes only and does not replace consultation with a professional. If in doubt, consult your specialist.