Dengesiz Bir Diyet Vücudunuzu Nasıl Etkiler?
Diyetlerden bahsettiğimizde herkesin aklına insanların veya hayvanların yediği yiyeceklerin türlerinin ve miktarlarının düzenlenmesi veya kontrol altına alınması gelir.
Genellikle bunu yapmanın belli bir amacı vardır. Ancak şunu da unutmamalısınız: “diyet” demek aynı zamanda bir canlının genellikle yiyeceği tüm yiyeceklerin toplamı da demektir. Bu yüzden dengesiz bir diyetle beslenmemeliyiz.
Bu tanımları aklımızda tutarak kilo vermek için dengesiz bir diyet uygulamanın sizi nasıl olumsuz yönde etkileyebileceğinden bahsedeceğiz. Bu, sizi vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinleri yemekten bile alıkoyabilir.
Kısa sürede hızla kilo verirseniz belli sağlık sorunlarıyla karşılaşmaya eğilimli hale gelirsiniz. Bunun örnekleri vücudun susuz kalması, kronik yorgunluk, anoreksiya gibi yeme bozukluklarına yakalanma veya zarar görme riskinin artması olarak sıralanabilir.
Su Kaybı
Hızla sıvı kaybetmek kişinin kilo verdiğini sanmasına yol açabilir. Bundan bir “yanılgıymış” gibi bahsediyoruz çünkü kişi eninde sonunda normal yeme alışkanlıklarına geri döndüğünde kaybettiği suyu geri alacaktır.
Yüksek proteinli, oruç tutmalı veya düşük kalorili diyetler vücudu susuz bırakan temel türlerdir. Bu tarz dengesiz diyet türlerinden kaçınmalısınız.
Kalp-damar ve böbreklerle ilgili sorunlar, su kaybının en belirgin sonuçlarıdır. Ne de olsa kan temel olarak sudan oluşur.
Su kaybı kanınızın kalınlaşmasına ve düşük kan basıncı olarak da bilinen dolaşım bozukluğunun ortaya çıkmasına neden olur. Bu, vücudunuzun kendi sıcaklığını düzenlemekle ilgili sorun yaşamasına yol açabilir.
Susuzluk aynı zamanda önemli temel fonksiyonların verimliliğinin düşmesine de neden olabilir. Bu da beraberinde kronik yorgunluğu getirecektir.
Kronik yorgunluk kişinin vücudunda ağırlık varmış gibi hissetmesi ve devamlı yorgun olmasıdır. Dengesiz diyetlerin yol açtığı büyük problemlerden biri de budur.
Kronik Yorgunluk
Dengesiz bir diyet, bazı besinlerin alımının ve vücudunuzun normal aktivitelerinin aşırı şekilde kısıtlanması anlamına gelir. Bu durum vücudunuzun yavaşlamasına, yapması gerekenleri en az seviyede efor harcayarak yapmasına neden olur. Bunun nedeni sürekli yorgunluk hissinin başlamış olmasıdır.
Sinir sisteminiz de bundan etkilenebilir. Diyetler parasempatik sinir sistemini aktif hale getirirler. Böylece vücut, enerjisini muhafaza etmeyi dener. Bunu yapmanın en iyi yolu da yorgunluk hissinin oluşturulmasıdır.
Hipotalamus da değişir. Beynin bu kısmı iştah, uykulu olma ve duygulardan sorumludur. Bu yüzden dengesiz bir diyet uygularsanız dinlenebilme beceriniz de etkilenecektir. Kendinizi daha sinirli hissediyor da olabilirsiniz.
Dengesiz Bir Diyetin Neden Olduğu Sakatlıklar
Bu bölüm daha çok sporculara hitap ediyor. Aşırı kilo kaybı kas kaybını da beraberinde getirebilir. Kaslar kemiklerin ve eklemlerin en büyük koruyucularıdır.
Kaslarınız zayıfsa ve eskiden yaptığınız yoğunlukta spor yapmaya devam ederseniz sonunda bazı hasarlarla karşı karşıya kalabilirsiniz.
Böyle bir durumda spor yapmaya devam ettiğinizde kırık ve çatlak riski de artacaktır. Bunun nedeni besin eksikliği nedeniyle kemiklerin zayıflamasıdır.
Yeme Bozuklukları
Kilo verme isteğinizin bir takıntı haline gelmemesine dikkat etmelisiniz. Bu durum anoreksiya gibi şiddetli yeme bozukluklarıyla karşılaşmanıza yol açabilir.
Anoreksiya bir yeme bozukluğudur. Anormal derecede düşük vücut ağırlığı, yoğun bir kilo alma korkusu ve kiloyla ilgili algının bozulması bu hastalığın belirtilerindendir.
Hem yeme bozukluğu hem de psikolojik bir bozukluk olarak görebileceğimiz bir diğer hastalık da bulimiadır (doymama hastalığı). Bu hastalığın etkisi altında olan kişi sağlıksız yeme davranışları gösterir.
Çok kısa aralıklarla aşırı miktarda yemek yerler. “Tıka basa yemek yemek” olarak da tarif edebileceğimiz bu durumu pişmanlık takip eder. Pişmanlık hissi kişinin aşırı yemek yemeyi bırakmak için kusma veya müshil gibi yöntemlere yönelmesine neden olur.
Tavsiyeler
- Her gün tartılmayın.
- Mükemmel bir vücut görme arayışıyla her gün aynaya bakmayı bırakın.
- Herhangi bir diyet uygulamaya başlamadan önce bir uzmana danışın.
- Diyetin yanı sıra egzersiz yapmayı ihmal etmeyin.
- Uzmanlar haftada 1.8 kg’dan fazla kilo vermemenizi öneriyorlar.
- Dantoine, T., & Rainfray, M. (2006). Trastornos de la hidratación, alteraciones hidroelectrolíticas, insuficiencia renal aguda y alteraciones del fósforo y del calcio. EMC – Tratado de Medicina, 10(4), 1–9. https://doi.org/10.1016/s1636-5410(06)70401-9
- Lozano-Triana, Carlos Javier. (2016). Examen general de orina: una prueba útil en niños. Revista de la Facultad de Medicina , 64 (1), 137-147. https://doi.org/10.15446/revfacmed.v64n1.50634
- Morante, S., & Adali, Z. (2017). Cirrosis hepática en paciente de sexo masculino de 52 años de edad. Babahoyo: UTB, 2017.
- Ruiz Mezcua, Juan Ramón. (2002). Estudio predictivo de la osteoporosis. [Tesis] Universidad Complutense de Madrid. https://eprints.ucm.es/id/eprint/2869/
This text is provided for informational purposes only and does not replace consultation with a professional. If in doubt, consult your specialist.