Pete Sampras: Tarih Yazan Bir Tenis Oyuncusu

Pete Sampras olarak da anılan Petros Sampras, kariyerine 1988 yılında başlamış Amerikalı bir tenis oyuncusudur. Kariyeri boyunca ikisi Avustralya Açık -1994 and 1997-, yedisi Wimbledon finali-1993, 1994, 1995, 1997, 1998, 1999 and 2000- ve beşi Amerika Açık-1990, 1993, 1995, 1996, and 2002- olmak üzere toplam 14 Grand Slam kazanmıştır.

Sampras, Roland Garros, yani Fransa Açık turnuvasında hiç kazanmamıştır fakat kil kortta yarı finale kadar yükselmiştir.

Pete Sampras: şampiyonluklarla dolu bir serüven

Amerikan tenis oyuncusu toplam 286 hafta ile ATP sıralamasında ilk sırada gelmiştir. Bu da onun Roger Federer’den sonra Açık’ta en iyi ikinci olduğunu göstermektedir.

Pete, Miami, Cincinnati ve Roma’da olmak üzere toplam on bir ATP Masters Serisi şampiyonluğu kazanmıştır. Ayrıca, art arda beş ATP Dünya Turu Şampiyonluğu da elde etmiştir.

Roger Federer kariyerine başlayana kadar uzun süre boyunca Sampras, en iyi tenis oyuncusu olarak kabul edilmiştir. Pete Sampras ile kariyeri boyunca pek çok kez çalışan (ayrıca Roger Federer ile de 2010-2014 yılları arasında çalışmış olan Paul Annacone, iki oyuncu arasında pek çok benzerlik olduğunu belirtmiştir.

Sampras’ın rakiplerinin en büyük korkuları: his serve and his forehand

Pete Sampras “Pistol Pete” lakabını almıştır çünkü bir sonraki atışına hazırlanırken silah çeken bir kovboy gibidir. Ayrıca, sağ vuruşu ve kavraması sayesinde kortun arkalarından pek çok sayı kazanmayı başarmıştır.

John McEnroe – Sampras’ın Amerika Davis Kupası çiftlerdeki eşi – Sampras’a bazı ipuçları vererek servisini ve volesini mükemmelleştirmesinde yardımcı olmuştur. Bu sayede Sampras daha agresif, doğal ve yaratıcı bir oyun tarzına sahip olmuştur.

Sampras’ın güçlü, çeşitli ve doğal servis stili bir tenis topu ile yapılabilecek tüm etkileri ortaya çıkarmasını sağlamıştır. Bununla beraber, servisi saatte yaklaşık 135 mile kadar ulaştığı için bunun mekanik ve teknik açılardan inceleme konusudur.

Sol vuruşuyla ilgili olarak da”doğu tarzı” kavramaya sahip olan oyuncu, slice backhand yani kesme sol vuruşunda da klasik bir kavramaya sahiptir. Kişisel imzası ise, her zaman seyirciyi ayağa kaldıran rakibinin topunu karşıladığı harika “uçan smaç”tır. 

Tam bir oyun stili

Çim, halı ve beton gibi hızlı kortlarda durdurulamaz olan Pete Sampras, kil gibi yavaş kortlarda bu denli kararlı değildir. Kil kortlardaki eksiklerine rağmen Sampras yine de uzmanlar tarafından tenis tarihindeki tam bir oyun stiline sahip olan bir oyuncu olarak değerlendirilmektedir. Sampras sert zeminlerde her vuruşu mükemmel şekilde gerçekleştirmekte ve yüksek baskı altında olduğu durumlardan başarıyla çıkmaktadır.

Ayrıca, iki kortta da fileye yaptığı ofansif vuruşlarıyla ve tüm maç boyunca sürdürdüğü servis-vole oyunuyla kortun arkasından maç kazanabilmektedir. Yıllar içinde zihin oyunlarını ve stratejisini geliştiren oyuncu önemli anlarda cesaretini ve kararlılığını göstererek zor durumların ve rakiplerin üstesinden gelmeyi başarmıştır.

Bu spor dalındaki Bud Collins gibi tanınmış uzmanlara göre, Federer daha fazla Grand Slam kazanmış olsa bile Sampras hala en iyi oyuncu unvanını hak etmektedir. Collins ayrıca, Sampras’ın tüm zeminlerde yeni jenerasyon bir oyuncu tarafından yenilmesinin çok zor olacağını belirtmektedir.