Uruguay 'ın Maracanazo Galibiyetinden 70 Yıl Geçti

Ne kadar zaman geçerse geçsin, Güney Amerika’da hala 1950 Dünya Kupasındaki ‘Maracanazo de Uruguay’ hakkında konuşulur. Aşağıdaki makalede, Uruguaylı takımın Brezilya’ya karşı Maracana stadyumundaki bu başarısını anlatacağız.

1950 Dünya Kupası Brezilya

Dünya Kupasının dördüncüsü 1942 ve 1946’daki kupalar II.Dünya Savaşından dolayı askıya alındığı için 1950’de Brezilya’da yapıldı. Yarışma, daha sonra FIFA Başkanı olan Fransız’dan sonra ‘Jules Rimet’ olarak adlandırıldı.

On üç takım Dünya Kupası’na katıldı. Altısı Avrupa’dan ve yedisi Amerika’dan katılan takımlardı. Dünya Kupası’na ilk kez 1930’da katılan ve organizasyonun kendi ülkelerinde yapıldığı Uruguay’ın geri dönüşü ve İngiltere’nin sahneye ilk çıkışı bir önceki Dünya Kupasının en önemli anlarıydı.

Bu 1950 Dünya Kupası final maçının olmadığı tek kupaydı. Format, katılımcıların dört gruba ayrılan ve tüm takımlarla bir kez karşı karşıya gelmek zorunda olan bir şekildeydi. Her grubun birinci takımı bir diğer gruba “herkesin herkesle karşılaştığı” bölüme geçiyordu.

Altı Dünya Kupası Stadyumu vardı; Rio de Janeiro’da Maracana, Recife’de Ilha do Retiro, Sao Paulo’da Pacaembu, Belo Horizonte’de Independência, Curitiba’da Durival de Britto ve Porto Alegre’de Eucalyptus.

Son Tur

2. Tura katılmaya hak kazanan takımlar şunlardı; Brezilya, İspanya, İsveç ve Uruguay. Ev sahibi takım İsveç’i 7-1 yendikten sonra en son ki şampiyon İspanya ile 2-2 berabere kaldılar.

Diğer maçta Brezilya İspanya karşısında 6-1’lik skor elde etti ve Uruguay İsveç karşısında 3-2 galip geldi. Final gününde, İsveç takımı Sao Paulo’da İspanya’yı 3-1 mağlup ederken Maracana stadında Verdeamarelos ve Charruas karşı karşıya geldi.

Uruguay ‘ın Maracanazo galibiyeti

16 Temmuz 1950’de, Dünya Kupasının son iki maçı oynandı, ancak birçoğu Brezilya ve Uruguay arasındaki maçın kupanın finali olduğuna inanıyor. 200.000 kişilik seyircinin önünde, ev sahibi takım, tek bir maçı kaybetmemeleri ve turnuvanın en çok skor sahibi oyuncuları olması nedeniyle açık favoriydi.

Öte yandan, Uruguay, dünyanın en başarılılarından biri olmasına rağmen, Yarışmada ‘en zayıf’ olarak kabul edilen bir takımdı. Aynı sabah, kendine güvenen Brezilyalılar zaten şampiyonlarmış gibi görünüyorlardı ve birçok gazete – sadece spor gazeteleri değil – ön sayfalarına şampiyon imalarında bulunan yazıları koyuyorlardı. Hatta karnavallar bile zaferi kutlamak için hazırlanmıştı!

Brezilya’nın şampiyonluk tacını takacağına o kadar inanılıyordu ki Uruguaylı siyasi organlar oyuncularla buluşup onlardan mümkün olduğunca en az golü yiyerek “onurlu bir mağlubiyet” almalarını istedi.

Maracanazo olayı nasıl oldu?

Uruguaylı antrenör yenilgiyi engellemek için defansif bir kadroyla maça çıktı. Aslında, insanları bu büyük galibiyete hazırlıyordu. İlk sürpriz 45 dakika sonunda iki takımında soyunma odasına gol atmadan gitmesiyle oldu.

İkinci yarı başladıktan iki dakika sonra Friaca maçın ilk golünü attı ve ülke genelinde partilerin başlamasına sebep oldu.

Buna rağmen, Uruguay çok kolay vazgeçmeyeceğini kanıtladı. 2. yarının 21. dakikasında Juan Schiaffino skoru eşitledi. Bu skorla belki hala Brezilya şampiyon olabilirdi fakat bu ihtimali de reddettiler.

Obdulio Varela Alcides Ghiggia 2. yarının 34. dakikasında Uruguay adına ikinci golü attı ve maçı çevirdi. Uruguaylı Maracanazo olayı böylelikle mümkün oldu. Brezilya beraberliği elde etmek için her şeyi denediği son dakikalar oldukça heyecan vericiydi fakat bu girişimleri başarısız oldu.

Böylelikle, Uruguay 2. kez sadece dünya şampiyonu olmadı ayrıca turnuvayı düzenleyen ülkenin kendi evinde maçı çevirmeyi başardı. Yankıları çok etkileyici oldu. Brezilyalılar hala tarihteki yenilgilerin en trajedik ve en küçük düşürücü olanı olduğunu iddia ediyor.

Son olarak, ilginç bir gerçek daha; Dünya Kupası başladığında Maracana Stadyumu boyanmamış bir cepheye sahipti. Bu cephe için şampiyon olan takımın rengini kullanmak için bekleme kararı verildi.. Bu yüzden kendine özgü rengi ile Uruguay formasının onuruna açık mavidir.