Sergio Agüero: Meşhur Forvet

Manchester City’nin meşhur golcüsü tarih yazmak için İngiltere’ye geldi. Kırk yılı aşkın bir süre sonrasında takımını Premier Lig’de lider konuma getiren Agüero, gözünü Pep Guardiola ile birlikte Avrupa’yı fethetmeye dikti. Sergio Agüero, başından beri, sihirli değnek tarafından dokunulan bir adam olmuştur.

Daha iyi ‘Kun’ olarak bilinen Sergio Agüero, Arjantin Birinci Liginde ilk çıkışını yaptığında sadece 15 yaşındaydı. İlk çıkışını sevdiği kulüp olan Independiente de Avellaneda ile yaptı. Böylece Diego Maradona’nın rekorunu kırdı ve Arjantin Birinci Lig’inde oyuna giren en geç oyuncu olma ünvanını kazandı.

Ülkenin en büyük takımlarından biri olmasına rağmen (sahip oldukları yedi Copa Libertadores ile), Agüero Independiente’nin tadını çıkaramadı. 2012’de düşüşlerine yol açan ekonomik krize girdiler ve Kırmızılılar 2006’da bu cevheri satmak zorunda kaldılar.

Mayıs ayı sonunda Atletico Madrid‘e transfer oldu, Almanya’daki 2006 Dünya Kupası’na koşarken, teknik direktör Jose Pekerman tarafından kabul edildi. Transferi 20 milyon Euro karşılığında yapıldı; o sırada her iki kulüp için de rekor bir rakamdı.

Avrupa’daki başlangıçları

Hayal edilenin aksine, Atletico Madrid’e adaptasyonu çok hızlıydı. Aslında, ilk sezonunda kulübünün 42 resmi maçını oynadı: 27’sinde ilk 11’de başladı.

Atlético ile beş sezon oynadı ve UEFA Avrupa Ligi şampiyonluğu (2010) ve Avrupa Süper Kupası (2010) kazandı. Bir sonraki durağı Manchester olurdu: City bonservis için 45 milyon Euro ödedi.

Top sürme ve asistlerine ek olarak, Madrid kulübü için 234 maçta 101 gol attı.

Sergio “Kun” Agüero

2011 yılında Sergio Agüero profesyonel kariyerinde yeni bir zorlukla karşı karşıya kaldı. Bir kez daha, değişimin onun için kötü olmadığını kanıtladı. İlk sezonunda Roberto Mancini liderliğindeki şampiyonluk ekibine liderlik etti.

Kun’un Queen Park Rangers’a karşı tarihi golleri sayesinde, Premier League’i ezeli rakipleri Manchester United’dan aldı ve 44 yıl sonra şampiyonluk kazandı. O sezonda 34 maçta 23 gol attı.

İngiliz kulübü ile sonraki yılları da aynı şekilde üretken oldu. Her zaman maç başına ‘yarı gol’ ortalamasını (0.50) aştı. En iyi performansı, 2013-14 sezonunda, Sky blue formasıyla 34 maçta 28 gol attığında geldi.

Manchester City ile Agüero’nun iki Premier lig şampiyonluğu, bir Community Shield ve iki İngiliz Lig Kupası var. Josep Guardiola’nın çalıştırdığı takım, ligi kazanmayı tekrar bir hedef olarak görünüyor ve Avrupa’da herkes için sürpriz yapabilmeyi hayal ediyor.

Sergio Agüero nasıl oynuyor?

Agüero’nun oyun tarzı yıllar içinde değişti. Asi ve dengesiz küçük bir oyuncu olmaktan, güçlü, ölümcül ve merkezi bölgede çok tehlikeli olabilecek oyun tarzına geçiş yaptı.

Bugün Agüero’nun üç özelliğini sayacaksak bunlar aşağıdakiler olurdu.

1. Golcü: City’ e gelişinden beri Agüero tam bir gol makinesine dönüştü. Pozisyon değişikliği ile motive edildi (hedefe daha yakın oynuyor), başarıları ve futbol benzerlikleri ona gol atma hakkında çok şey bilen Brezilyalı Romario ile birçok kez karşılaştırılma şansı kazandırdı. Şutları çeşitli olduğu kadar da isabetli.

2. Teknik: oyununa güç kattığı gerçeği, teknik erdemleri hiçbir şekilde gözden kaçırdığı anlamına gelmiyordu. Aksine, topun kontrolü, çok dar alanlarda rakiplerinden kurtulmasını sağladı. ‘Mahalle oyuncusu’ ruhunu kaybetmedi.

3. Güç ve öngörü: Avrupa’ya gelişinden bu yana kesinlikle geliştirilmiş olan bu iki özellik, birçok kafa golü atmasına izin verdi. Bu, sadece 1.73 metre olan kısa boyunu düşündüğünüzde dikkat çekici bir gerçektir.

Milli takım borcu

Bunu Milli Takım arkadaşlarıyla paylaşmasına rağmen, Agüero, Albiceleste’nin son yıllarda kötü sonuçları nedeniyle Arjantin’in en çok ses getiren destekçilerinden biridir.

Lionel Messi bu eleştirilerden uzak tutuldu ancak Sergio Agüero, Angel Di Maria ve Gonzalo Higuain, hayranlarının sevgisini kazanmak için daha fazla vermeleri gerektiğini biliyorlardı. Kulüp düzeyinde bazı zorlu sezonlar geçirmesine rağmen, milli takımı için oynasa da zindeliği ve performansı en iyisi olamadı.

• 2014 Brezilya Kupasında turnuvanın büyük bir bölümünü sakat olarak geçirdi (Sadece Nijerya’ya karşı 1 gol attı) ve finalde çok düşük bir mücadele göstermesi sonucu devre arasında Ezequiel Lavezzi ile yer değişti.
• 2015 Copa América Şili’de, Gerardo ‘Tata’ Martino ona başlangıç noktasını merkez ileri olarak verdi. Bu da işe yaramadı. Hiç birinin önemli anlarda olmadığı 5 maçta 3 gol attı ve yerini Higuaín’e verdi.
• Arjantin’in de ikinci olduğu Amerika Birleşik Devletlerindeki 2016 Copa América Centenario’da dört maçta sadece bir gol attı.

Bu, milli takım ile birlikte oynadığı (2005’te Messi ve 2007’de)  2008 Olimpiyat Oyunlarında aldığı altın madalyalarıyla keskin bir tezat oluşturuyor. Futbolun her zaman size eşit olma şansı verdiğini ve her şeyin Rusya 2018’de son şansa sahip Sergio Agüero’ya işaret ettiğini söylüyordu. Bu güzel bir kariyerin sonucunun meyvesi olurdu.