Diego Maradona: Tüm Zamanların En İyi Futbolcularından Biri

Diego Maradona, futbol taraftarları tarafından hem sevilen hem de nefret edilen biri olmuştur. Peki onun tarihteki en iyi futbolculardan biri olarak kabul edilmesinin sebepleri neler?

Diego Armando Maradona, futbol tarihinin en iyi oyuncularından biridir. Bugünkü yazımızda Arjantin’in efsanesi Diego Maradona ve onun öne çıkan özellikleri hakkında bilgi vereceğiz.

Dünyanın hiçbir yerinde Diego Maradona’nın kim olduğunu bilmeyen kimse yoktur. Her zaman ilgi odağı olmayı seven, gösterişli biri olmasına rağmen onun ne kadar yetenekli olduğu inkar edilemez.

Maradona, özellikle Arjantin ve Napoli, İtalya için efsane olmuş bir futbolcudur. Ayak hakimiyeti, imkansız golleri ve tartışmalı yorumları ile ünlenmiştir. Maradona’nın spor kariyeri hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız okumaya devam edin!

Diego Maradona mucizesi

Onun futbolcu olarak nasıl olduğunu değerlendirmeden başarılarını özetlemek imkansızdır. Solak, yetenekli, minyon ama çok güçlü ve oyunu gözlemlemede benzersiz bir yeteneğe sahip olan Maradona, takımını her zaman en üst sıralara taşımayı başarmış bir oyuncudur.

Maradona’nın en iyi sezonları Arjantin milli takımında oynadığı sezonlardır. Her ne kadar 1978 Arjantin Dünya Kupasını kazanan takımla oynayamamış olsa da yine de harika bir futbol kariyerine imza atmayı başarmıştır.

Bundan sadece bir yıl sonra, ülkesinin renkleriyle FIFA U-20 Dünya Kupasını kazanmıştır. İlk kez Dünya Kupasında 1982 yılında İspanya’da oynamıştır, fakat burada Arjantin milli takımı pek de etkileyici olamamıştır. 

Fakat 1986 yılında Meksika Dünya Kupasında ismini diğer futbol efsanelerinin yanında tarihe yazdırmayı başarmıştır. Maradona, Dünya Kupasının en iyi golünü bu kupanın çeyrek finallerinde atmıştır. Uruguaylı gazeteci Victor Hugo Morales, onun 11 saniyelik tüm rakiplerini arkasında bırakan koşusunu “saf bir futbol zekası” olarak tanımlamıştır.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi, aynı oyunda hakemin geçerli saydığı fakat elle attığı bir gole de imza atmıştır. Bunun sonucu olarak da Arjantin, aynı zamanda Falkland Savaşında da savaştığı İngiltere’yi 2-1 yenmiştir. Bu maç, Maradona’yı tüm dünyanın beklediği intikamcı olarak ölümsüzleştirmiştir.

Oynadığı takımlar

Arjantinli futbol yıldızı pek çok takımın bünyesinde yer almıştır. Kariyerinin başında, 1976 yılında Argentinos Juniors takımında oynamıştır. Daha sonra, diğer takımlar daha iyi teklifler vermesine rağmen kendisinin de çok hayran olduğu Boca Juniors takımına transfer olmuştur.

Yıllar sonra 1982 yılında, FC Barcelona Maradona’yı o döneme göre rekor bir ücretle bünyesine katmıştır. Bununla beraber, Basque oyuncusu Antoni Goikoetxea onu kötü bir şekilde yaraladığı için ortaya çıkan apandisit ve hepatit, Maradona’nın kariyerinde ciddi engellere yol açmıştır.

1983 yılındaki Copa del Rey finallerinde, Maradona onu üç buçuk ay boyunca sahalardan uzaklaşmasına sebep olan kişiyle yani Goikoetxea’yla karşılaşmıştır. Bu karşılaşma bir patlama gibi olmuş ve pek çok futbolcunun cezalandırılmasına yol açmıştır.

Bunların arasında Maradona da vardır. Sahalardan üç ay uzaklaştırılması, Barcelona kariyerinin de sonu olmuştur. Daha sonra, Scudetto, İtalyan Kupası şampiyonluğu ve EUFA kupası kazandığı Napoli’ye transfer olmuştur.

Maradona bu takıma katılmadan önce Napoli takımdaki ayrılıklardan muzdarip olmuştur. Onun gelişiyle takımın durumu tamamen değişmiş ve bugüne kadar gücünü korumasını sağlayacak bir şekilde birleşmiş bir takım haline gelmiştir.

Oynadığı son Avrupa takımı da Sevilla olmuştur. Bu takımda çok sükse yapamamış ve Messi’nin de kariyerine başladığı Arjantin’in Newell’s Old Boys takımına dönmüştür. 1994’teki doping yasağından sonra Maradona, tekrar Boca formasını giymiş ve 1998 yılında ayrılana kadar burada devam etmiştir.

Doping açıklaması

Bugünkü standartlara göre Maradona’nın aldığı ilaç artık doping olarak kabul edilmese de 1994 Amerika Birleşik Devletleri Dünya Kupasında doping ve başka maddeler aldığı tespit edilmiştir. Bu ortaya çıktığında ise Maradona otobiyografisinde dopingin çıkmasının nedeninin antrenörünün verdiği Rip Fuel adlı bir güç içeceği olduğunu savundu. Antrenörü ise farkında olmadan farklı bir kimyasal verdiğini söyledi.

1986 yılında birinci ve 1990 yılında İtalya’da ikinci gelen Arjantin milli futbol takımı, Romanya’ya karşı kaybetmiştir. Oyuncular, Maradona’nın Barcelona’dan itibaren yaşadığı uyuşturucu kullanımıyla ilgili zorluklar ve sorgulanmalarının takımın moralini düşürdüğünü söylediler.

Diego Maradona’nın emekliye ayrılması ve antrenörlük kariyeri

Maradona sahaları bıraktıktan sonra farklı rollere yönelmiştir. Çok yakın zamana kadar antrenörlük yapmış, Boca takımının başkan yardımcılığı, spor yorumculuğu ve TV şovu sunuculuğu yapmıştır. Ayrıca, pek çok reklam filminde de rol almıştır.

Ayrıca, Gianni Infantino FIFA’nın başkanı olduğundan bu yana, Maradona FIFA kutlamalarını sunan eski futbol yıldızlarından oluşan bir gruba dahil olmuştur. Infantino’nun aksine Maradona’nın eski FIFA başkanı Joseph Blatter ile ilişkileri hiçbir zaman çok kuvvetli olmamıştır.

Hatta, Diego Maradona her fırsatta ona halka açık bir şekilde saldırmaktan çekinmemiştir. Maradona’nın özel hayatına gelince, madde bağımlılığı sık sık gündeme gelen bir konu olmuştur.

Kendisini birden fazla kez tatsız durumların içine düşürmüştür. Ayrıca, kısa süreli ilişkileri ve bunun sonucunda çocuğu olduğu iddia edilen çocukları inkar etmesi de halk önündeki imajını zedelemiştir. Yine de futbol taraftarları onu çok sevmiştir.

Hem yeteneği hem hatalarıyla beraber, Diego Maradona’nın, faal olarak futbol oynadığı dönemi bile aşan olağandışı bir spor kariyeri olmuştur. Kramponlarını çıkardığından bu yana, onun insani tarafı daha da görünür hale gelmiştir: sorunları ve başarısızlıkları birikmiş ve ona çok şeye mal olmuştur. Fakat Maradona’nın emekliye ayrıldığı günde de söylediği gibi “Top lekelenmez” (“la pelota no se mancha“).