Amerikan Olmayan En İyi 5 Basketbolcu

NBA tarihindeki en iyi basketbolcu denildiğinde çoğu kişi ilk beşte Johnson, Jordan, James, Duncan ve O’Neal’dan oluşan bir rüya takımı seçer. Bu yüzden, bugünkü yazımızda olanakları daha da genişletecek Amerikan olmayan en iyi basketbolculardan bahsetmek istedik.

NBA tarihindeki Amerikan olmayan en iyi 5 basketbolcu

Tony Parker

Bahsedeceğimiz ilk basketbolcu NBA’de gayet etkili bir isim yapmış olan Tony Parker olacak. William Anthony Parker Jr., 17 Mayıs 1982 yılında Belçika’nın Brüksel kentinde dünyaya geldi. Halen San Antonio Spurs takımında oynamakta ve Fransız basketbol takımının da kaptanlığını yapmaktadır.

Avrupa’daki hayranları genellikle ona, “Oh la lá Parker!” diye tezahürat etmektedir. Bu da onun ne kadar iyi bir basketbolcu olduğunun bir göstergesidir. 2007’de NBA finallerinde MVP seçilmiş ve bu unvanı alan ilk Avrupalı olmuştur.

Ayrıca, 2014’e kadar dört kez NBA şampiyonluğu kazanmıştır. Sadece 2013 NBA finallerinde bir mağlubiyeti vardır. Parker, şu ana kadar Spurs tarihindeki en çok sayı pası yapan oyuncudur.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi Fransız takımının 2013’te Eurobasket şampiyonu olmasını da sağlamıştır. Parker kariyerine bakıldığında oyun başına ortalama olarak 16.2 puan, 2.8 ribaund ve 5.9 sayı pası yapmıştır.

Drazen Petrovic

Bu oyuncunun lakabı, “basketbolun Mozart’ı”dır ve bu lakabı Zagreb’de Cibona kariyeri esnasında almıştır. Bu takım, Avrupa’daki en güçlü takımlardan biridir ve Real Madrid gibi Avrupa liginde büyük yeri olan takımlara karşı savaşmıştır.

Petrovic, 1988/1989 sezonunda kısa bir süre Real Madrid’te oynamış ve daha sonra kariyerine Amerika Birleşik Devletleri’nde devam etmiştir. Ardından, ona 1.5 milyon dolar veren Portland Trail Blazers takımında oynamaya başlamıştır.

Bu takımda parlayamasa da daha sonra New Jersey Nets takımında tam potansiyelini göstermiştir. Ayrıca, ona ait kayıtlar onun neden dünyanın en iyi basketbolcularından biri olduğunu göstermektedir: oyun başına ortalama 15.4 puan, 2.3 ribaund ve 2.4 sayı pası.

Ayrıca, uluslararası kariyerindeki pek çok başarı arasında 1990 Arjantin şampiyonasında kazandığı altın madalya da yer almaktadır. Daha sonra da Yugoslavya basketbol takımında oynamaya devam etmiştir.

Petrovic, hem Amerikan hem de Avrupalı hayranları tarafından çok sevilmiştir. 28 yaşında bir trafik kazasında ölmüş ve ölümünden sonra New Jersey Nets takımı onun numarası olan 3 numarayı bir daha kullanmamıştır.

Toni Kukoc

Kukoc, kesinlikle Avrupalı basketbol oyuncuları arasında en iyilerden biridir. Avrupa’da başarılı bir kariyerin arkasından NBA’de oynamak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne gitmiştir. Orada Chicago Bulls takımında oynamıştır.

Daha çok kanat oyuncusu olarak oynasa da sahada herhangi bir pozisyonda oynayabilecek fiziksel ve teknik özelliklere sahiptir.

Dolayısıyla, onun çok yönlülüğü Jordan’ın yanında Bulls’un yıldızlarından biri olmasını ve onlarla beraber üç şampiyonluk kazanmasını sağlamıştır.

Ayrıca, ilki Yugoslavya diğeri Hırvatistan ile birlikte olmak üzere sekiz uluslararası madalya kazanmıştır. Bunlardan biri de 1990 yılında Arjantin’de düzenlenen dünya şampiyonasında kazandığı altın madalyadır.

Dirk Nowitzki

Tarihteki en iyi Avrupalı 4 numaralardan biri kesinlikle Dallas Mavericks için oynayan Dirk Nowitzki’dir. Alman takımı DJK Würzburg için dört sezon oynadıktan sonra, okulunu bitirdi ve askerlik görevini yapmıştır. 21 yaşındayken, NBA’de hala çalıştığı takımda oynamak için 9 numara olarak seçilmiştir.

Öne çıkan başarıları arasında NBA şampiyonluk yüzüğü ve 2010-2011 sezonunda bir kez final MVP olarak seçilmiştir. Bunlara ek olarak, şu başarılara da imza atmıştır:

• 13 kez All-Star
• NBA ideal takımı için, 2005, 2006, 2007 ve 2009’da dört kez seçilmiştir.
• NBA ikinci ideal takımı için, 2002, 2003, 2008, 2010 ve 2011’de beş kez seçilmiştir.
• NBA üçüncü ideal takımı için, 2001, 2004 ve 2012’de üç kez seçilmiştir.

Ayrıca Nowitzki, 2006’da NBA’de üç kez All-Star kazanan ilk Avrupalıdır. Uluslararası kariyeri boyunca, Alman ulusal takımına kaptanlık yapmıştır. 2002’de Indianapolis dünya şampiyonasında bronz, 2005’te Avrupa şampiyonasından gümüş madalya kazanmıştır. Ayrıca, iki şampiyonada da MVP seçilmiştir.

Arvydas Sabonis

Son olarak, Avrupa’nın gördüğü en iyi basketbol oyuncularından birinden bahsetmemek olmaz. Sabonis, Zalgiris, Forum de Valladolid ve Real Madrid’te başarıyla oynamıştır. 1995’te, 31 yaşındayken Portland Trail Blazers ile imza atmıştır. Aynı sezonda, yılın çaylağı ve en iyi altıncı adam seçilmiştir.

Onun oyun tarzı NBA’de çok etkili olmuş ve ona çok büyük başarılar getirmiştir. Bununla birlikte, birçok taraftarı arasında eğer NBA’e daha erken girseydi neler başarabileceği tartışma konusu haline gelmiştir.

Uluslararası seviyede ise Sabonis, Sovyet ulusal takımını temsil etmiştir. En iyi hatırlanan başarıları arasında 1982’deki dünya şampiyonasında aldığı altın madalya, 1986’daki gümüş ve Seul’da 1988’deki Olimpik madalya yer almaktadır.