Çim Kort Üzerinde Yapılan Tenis Turnuvaları

Yılın yarısına doğru gelindiğinde, tenis severler de, dikkatlerini Londra’ya doğru çevirmeye başlar. Wimbledon ve Queen’s Club Championships, ATP Halle Open ile birlikte, çim kort sezonunun merkezinde yer alırlar. Sezon sadece birkaç hafta sürerken, sayısız hayran ve katılımcıyı heyecanlandırıyor olacaktır.

Çim kort tenis turnuvalarının özellikleri

Arjantinli eski tenisçi Guillermo Vilas bir keresinde “Çim inekler içindir” demişti. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, çim kortların hayranı değildi diyebiliriz! Ama onunla aynı fikirde olmayan birçok kişi var.

Belki de, kum kortlarla aynı oranda diyebileceğimiz bir şekilde, çim kortların özel bir estetik etkisi de vardır. Futbol, ragbi veya çim hokeyi gibi diğer sporların çok karakteristik özelliği olan yeşil çim, teniste de aslında harika görünüyor.

Ancak spor açısından bakıldığında, bu özel saha topun zıplamasına karşı daha az direnç sunuyor. Sonuç olarak, vuruşlar daha hızlı ve daha alçaktan oluyor. Buna karşılık, karşılaşmalar daha kısadır ve hücum stratejileri bu karşılaşmalara daha da çok hakimdir.

Ünlü çim kort oyuncuları

Bu özel kort tipi tenisçilerden çok şey ister. Daha hızlı bir oyun yaratmanın yanı sıra, bu kort, oyuncuları topu karşılamak için yere daha yakın oynamaya zorlar. Bunun nedeni, yere çarpmayı yaptıktan sonra topun neredeyse hiç zıplamaması ve sonuçta da yükselmemesidir.

Association of Tennis Professional uzmanlarına göre, çim kortlarda en iyi oyuncular – bu sahalarda tarihte en çok kazanan – Roger Federer, Andy Murray, Novak Djokovic ve Rafael Nadal. Ayrıca Marin Cilic, John Isner, Richard Gasquet ve Feliciano López de bu efsaneleri takip edenler arasında.

Wimbledon: Katedralde yeşil karşılaşmalar

Wimbledon, yılın en önemli çim kort tenis etkinliği olarak biliniyor. Oyuncular, bu turnuvada, All England Lawn Tennis and Croquet Club’da oynamak için toplanıyor. Bu Kulüp, tümü 8 milimetre çim yüzeye sahip etkileyici 19 tenis kortuna sahiptir.

Ayrıca, Wimbledon dünyadaki en eski tenis turnuvasıdır. Bu organizasyon, örneğin, 2021’de 144. yılını kutlayacak. İkinci Dünya Savaşı sırasında turnuva askıya alındığı için bugüne kadarki gerçek turnuva sayısı ise 133’tür.

İlk turnuva 1877’de Londra’da gerçekleşti. 1895’ten beri, İngiliz kraliyet ailesi önemli maçlara katılmayı bir gelenek haline getirmiştir. Görülmesi gereken en heyecan verici şeylerden biri, oyuncular için ikonik kıyafet kurallarıdır. Hem erkek hem de kadın oyuncular için tamamen beyaz giyme zorunluluğu 1963’te başladı.

Başka bir kayda göre, Wimbledon, Pazar günü dinlencesine saygı duyan tek turnuva; bu nedenle, her turnuvanın ilk Pazar günü maç yapılmaz.

Ortadaki Pazar olarak da adlandırılan bu gün, büyük mücadelelerin olacağı final haftasından önce çim dahil herkes için dinlenme günüdür. Tarihte, yağmur nedeniyle ertelenen maçları telafi etmek için yapılan maçlar olacak şekilde, Pazar günleri sadece dört kez bu kortlarda maç yapıldı.

ATP Queen’s Club Şampiyonası

Queen’s Club Şampiyonası 1969’da başladı ve birçok tenisçiye göre dünyanın en iyi çim kortlarına sahip.

Turnuva, Wimbledon’un resmi başlangıç safhasıdır. Böylece birçok tenisçi, Londra tarzı kortlara önceden alışma fırsatından yararlanmaktadır.

Beş kez kazanan İngiliz oyuncu Andy Murray, bu şampiyonada en fazla sayıdaki şampiyonluğu elinde bulunduruyor. Ancak John McEnroe, Boris Becker, Andy Roddick ve Lleyton Hewitt gibi tenis yıldızlarının bu rakamlara yetişmek için yalnızca bir unvana daha ihtiyacı vardı.

ATP Halle Açık

Bu turnuva, Almanya’nın Halle kentinde Gerry Weber Stadyumunda gerçekleşir. Tıpkı Queen’s Club Şampiyonası gibi Halle Open, ATP World Tour 500’ün bir parçasıdır. Birçok tenis uzmanı, bir Tour Masters-1000 statüsüne ulaşmak için bu Turun yalnızca bir turnuvaya daha ihtiyacı olduğunu söylüyor.

1993’ten beri, Halle Open – veya Noventi Open – Wimbledon’un başka bir başlangıcında o anın en iyi tenis oyuncularını bir araya getiriyor. Mekan 12.000 kişilik kapasiteye sahip ve yağmurlu günlerde bile maçların yapılmasına olanak tanıyan bir çatıya sahip. Roger Federer ve elinde tutuyor olduğu on unvan, Halle Open’ı en çok kez kazanma şerefine sahiptir.

Diğer turnuvalar

Yukarıda anlattığımız üç ana çim saha turnuvasına ek olarak, ATP Dünya Turu 250’de de bahsetmeye değer olan turnuvalar da var. Örneğin Nottingham Open ve Eastbourne International. Her iki turnuva da Birleşik Krallık’ta gerçekleşiyor.

Özetle, çim mevsimi yalnızca üç hafta sürebilir ancak tenis dünyası bu üç haftanın her anının tadını çıkarır. Günün sonunda yeşil kortlar bize bu inanılmaz sporun en eski geleneklerini hatırlatıyor. Gördüğünüz gibi, çimenler kesinlikle sadece diğer amaçlar veya ineklerin yemesi için değil!