Formula 1 Gizemleri: Merak Edilen 7 Şey
Formula 1 heyecan verici bir dünya. Büyüsü, sezonları, rekabet gücü… ve çok daha fazlası, Formula 1 üzerine olan merakı daha da ilginç kılıyor. Bu makalede, bazılarını belki de sadece birkaç kişinin bildiği Formula 1 gizemleri ile ilgili konuşacağız!
Formula 1 gizemleri: Altı tekerlekli arabalar
Bugünlerde bu fikir bize biraz çılgınca gelebilir, ancak Formula 1’deki mühendisler, bir dönem, altı tekerlekli arabalarla denemeler yaptılar. Bu özelliğe sahip toplam beş araba vardı ve bu arabaların en ünlüsü de Tyrrell P34 modeliydi.
Mühendis, Derek Gardner, dört yerine altı tekerlek ekleme fikrini ortaya atan ilk kişiydi. Gardner, aerodinamik direnci azaltmaya ve daha hızlı bir araç elde etmeye çalışıyordu.
Bu altı tekerlekli modeller, 70’lerin sonunda ve 80’lerin başında geliştirildi ve üretildi, ancak Tyrell P34 dışında hiçbiri yarışlarda kullanılmadı. Buna rağmen, tuhaf görünümlerinden dolayı Formula 1 meraklarının zihinlerinde ve motor sporlarının tarihinde yerini aldılar.
Formula 1 gizemleri: 13 numaranın laneti
Formula 1 sürücüleri genellikle batıl inançlı insanlar. Bu nedenle, on üç sayısı bu yarışma tarihinde özel bir öneme sahip.
Motor sporları dünyasında on üç numaranın lanetine olan inanç da 1925 yılına dayanıyor. O zaman sürücü Paul Torchy, bir ağaca çarparak, Lasarte pistinde ölümcül bir kaza geçirdi. Arabası 13 numaraydı.
Yıllar sonra, sürücü Giulio Masetti arabasına 13 numarayı verme cesaretini gösterdi. Kendisi de bir trafik kazasında yaşamını yitirdi. Bundan yıllar sonra bile, arabalarında 13 sayısını kullanmaya cesaret eden herhangi bir sürücünün şansı da bu örneklere göre daha iyi.
Formula 1’de, sayılar bir önceki yılın sonuçlarına göre dağıtıldığı dönemde bile, bu numaraları verirken 12’den 14’e atladılar. Günümüzde de, sürücüler kendi numaralarını seçebiliyor, ancak kimse lanetli 13’ü seçmek istemiyor! Gerçekten de bu durum tam bir Formula 1 gizemi.
Az bilinen Formula 1 gizemleri: Pilotun ücreti
Pilotların ücretleri pek de eşit değil. Bazıları milyonlar kazanırken, diğerleri yarışmaya katılmak için para ödemek zorunda kalıyor.
Bu tarihe kadar, en iyi ücreti alan pilot 2019 sezonunda 564,52.250,00 dolar kazanan olan Lewis Hamilton. 451,61.800,00 $ kazanan Sebastian Vettel de hemen arkasında onu takip ediyor. Listedeki diğer İspanyol sürücü Carlos Sainz’in geliri ise 300,50.000,00 $.
Rekor kıran pit stoplar
Pit stoplar her geçen gün daha da kısalıyor. Göz açıp kapayana kadar, teknik ekip dört lastiğin tümünü çıkarabiliyor ve yenileriyle değiştirebiliyor.
Williams takımı bugüne kadarki en hızlı pit stop rekorunu elinde tutuyor. Bakü’deki yarışlarda, 1.92 saniyede bir pit stop gerçekleştirdiler. Bu inanılmaz ve muhteşem bir süre tabii ki. Başka herhangi bir takımın bu olağan dışı rekoru kırması da zor görünüyor.
En yaşlı şampiyon pilot
Halihazırda, pilotları ortalama yaşları her geçen gün daha da gençleşiyor. On yıl önce pilotların yaş ortalaması çok daha fazlaydı. Bugün kırk yaşından sonra hala yarışan bir pilota sahip olmak pek de akla gelen bir durum değil.
Bir yarışı kazanan en yaşlı insan olma rekorunu elinde bulunduran sürücü Luigi Fagioli. İtalyan pilot, 1951’de 53 yaşındayken, Fransa Grand Prix’ini kazandı. Bu rekorun bu pilotun elinden alınması pek de mümkün görünmüyor.
Formula 1’deki maksimum hız
Valtteri Bottas en yüksek hız rekoruna sahip pilot. Finli pilot, 2016 yılında Bakü Grand Prix’sinde 378 km/s hıza ulaştı. O güne kadarki rekor ise, Felipe Massa’nın 2004’te Monza Grand Prix’sinde ulaştığı 372,6 km/s’lik bir hızdı.
Formula 1’i kaç kişi takip ediyor?
Formula 1’in dünya çapında takipçileri var. Bu yarışının olduğu her şehirde, pistin etrafı seyircilerle doluyor. Medyada da en fazla yer alan sporlardan biri. Peki sizce Formula 1’i kaç kişi izliyor?
Son birkaç yıldır, seyirci sayıları, heyecan eksikliği nedeniyle önemli ölçüde düştü. Buna rağmen, halen, bu sporun yaklaşık 400 milyon seyircisi olduğu tahmin ediliyor. Sadece birkaç başka sporun aşabildiği stratosferik bir rakam.
Yüksek bir rakam olmasına rağmen, on yıl önce Formula 1’i takip edenlerin sayısının bugüne göre 100 milyon kadar daha fazla olduğunu da aklımızda tutmalıyız. Şimdi, her yıl, seyirci kitlesinin sayısı düşmeye devam ediyor ve önceki rakamlara ulaşmak zor görünüyor.