Olimpiyat Köylerinin Kaderi: Şimdi Neredeler?

Bir ülke olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yaptığında, adeta sporcuların oyunlar sırasında yaşayacağı bir “şehir” inşa eder. Bu Olimpiyat köyleri bazen harika bir sanat eseri oluşturur.

Spor etkinlikleri bittikten sonra ise bazı köyler unutulur ve yerel halkın yaşayacağı alana dönüşür. Bu makalede, olimpiyat köylerine ne olduğunu ele alacağız.

İlk olarak, konunun temellerini ele alalım:

Olimpiyat Köyleri Nelerdir?

Basitçe söylemek gerekirse, Olimpiyat köyü, Olimpiyat Oyununa katılan sporcuları, takımları ve antrenörleri barındırmak için oluşturulmuş bir kurulumdur. Tabii ki, bu köyler sadece evlerden ibaret değildir. Olimpik bir köy farklı alanlardan oluşur: Odalar, restoranlar, alışveriş merkezleri ve açık alanlar.

İlk oyunlarda, her Olimpiyat komitesi sporcularının kullanacağı mülkiyeti yarışma mekanlarının yakınında kiralamak zorundaydı. Ancak, 1924 Paris Olimpiyat oyunları için bu durum değişti. Organizatörler, sporcuların seyahat süresini azaltmak için Olimpiyat stadyumuna yakın kabinler inşa ettiler.

Bugün bildiğimiz şekliyle Olimpiyat köyü, ilk olarak 1936 Berlin Oyunlarında kullanıldı. Bu kompleks, sporcuların yarışmalar sırasında kullanmaları için odalara ve diğer temel olanaklara sahip binalardan oluşuyordu. Bu şekliyle ilk kez 1956’da Melbourne’de kullanıldı.

Olimpiyat Köylerinin Kaderi Ne Oldu?

Olimpiyat köylerinin çoğu oyunlar bittikten sonra da kullanıldı. Öte yandan, diğerleri terk edildi ve şu anda yıkık durumdalar. İsraftan kaçınmak için son birkaç olimpiyat köyü oyunlar bittikten sonra da kullanılmak üzere inşa edildi.

1. Berlin Olimpiyat Köyü, 1936

Şehrin batısındaki bu Olimpiyat köyünde iki kata kadar olan binalarda 145 oda, spor salonu, tiyatro, hastane, sauna ve yüzme havuzu vardı. Bu binalar Nazi Almanya’sının ne kadar gösterişli olduğunu gösterdi. Onları 2. Dünya Savaşının ortalarında inşa etmeleri ise oldukça etkileyici.

2. Barselona Olimpiyat Köyü, 1992

Bu köy Sant Marí (Poblenou) bölgesinde yer almaktadır ve 1992 Barselona Oyunları sporcuları için inşa edilmiştir. Köyün inşasının yanı sıra, şehrin bu bölgesinde mahalleyi modernize etmek için bir proje başlatıldı.

3. Meksika Olimpiyat Köyü, 1968

Sporcuları, federasyon yetkililerini ve yabancı basını barındırmak için 1968 yılında inşa edilen tesis, dokuz hektarlık bir başlangıç ​​alanına sahipti. Daha sonra, komplekse 20 bin metrekare daha eklediler. Volkanik kayada bulunduğu için, bu Olimpiyat köyü bir patlama durumunda yok olabilir.

İnşaatın başlangıcından bu yana, hükumet kompleks için oyunlar bittikten sonraki planlarını açıkladı. Bu apartmanın 904 departmanının – 29 kulenin – oyunlar bittikten sonra satılacağını söyledi ve dediği gibi oldu.

4. Atina Olimpiyat Köyü, 2004

Yunanistan Olimpiyat Oyunlarının doğduğu yer. Bu yüzden Pierre de Coubertin Olimpiyatların ilk kısmının Atina’da gerçekleşmesine karar verdi.

Daha sonra, Atina 2004’te Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yaptı. Tabii ki, hükumet en üst düzey stadyumlar ve tesisler inşa etmek için büyük harcamalar yaptı. Olimpik köy bir istisna değildi.

Bununla birlikte, 10.000’den fazla sporcu ile spor etkinliklerinin gerçekleştirilmesinden sonra, hükumet şehri gözardı etti. Bu durum ülkenin ekonomik ve politik sorunlarından kaynaklanıyordu.

5. Sydney 2000, Daha Yenilikçi Olimpiyat Köylerinden Biri

Milenyumda Olimpiyat Oyunları tarihte ilk kez Okyanusya’ya gitti. Avustralyalılar tarafından inşa edilen köy en büyük ve en son teknolojiye sahip.

Tabii ki, binaların oyunlardan sonra da bir amacı vardı. Hükumet, köyü Sidney Olimpiyat Parkı adı verilen bir yerleşim kompleksine dönüştürmeye karar verdi (fotoğraf).

Son olarak, Londra’daki Olimpiyat Köyünden bahsetmeliyiz. Mimar Zaha Hadid bu harikalar diyarını tasarladı. Bu vesileyle kazanmamış olmasına rağmen, Tokyo Olimpiyat Stadyumunu tasarlamak için bir proje önerdi.